TELKODER Belediye Başkan Adaylarına Gençleri ve Fiber İnterneti Önemseyin Diyor

Belediye başkan adaylarının vaatlerinin giderek önem kazandığı yerel seçim yarışı hızla sürerken Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), fiber altyapıların yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaların adayların seçim gündemlerine girmesi gerektiğine dikkat çekiyor. TELKODER, #OlmazsaFiberGençlerNeDer adlı sosyal medya kampanyasıyla adaylara genç seçmenlerin daha kaliteli bir yaşam için; şehirlerinde, mahallelerinde ve sokaklarında yüksek hızlı internete kavuşmak istediklerini göstermek istiyor. Gençlerin bu talebinin oy verme eğilimlerini etkileyeceğinin altını çizen TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak: “Gençlerimiz başta olmak üzere tüm toplum için yüksek hızlı internet artık elektrik ve su gibi yaşamsal bir kaynak haline geldi. Bu talebi karşılamak ve vatandaşların yüksek hızlı internete kavuşmasının sağlamak için belediyelere de büyük sorumluluk düşüyor. Yıllardır yürüttüğümüz çalışmalarda gördük ki belediyeler geçiş hakkı adı altında yüksek bedeller isteyerek ve gerekçesiz izin vermeyerek operatörlerin fiber altyapı için kazılar yapmasını engelliyor. Biz TELKODER olarak tüm dünyada uygulanan yerel yönetim anlayışında olduğu gibi ülkemizde de belediyelerin fiber altyapı kurulumunun kendi bölgelerine sağlayacağı katma değeri anlamalar ve bu yatırımları desteklemeleri gerektiğini düşünüyoruz. Başlattığımız bu kampanyayla yerel yönetimlere aday olanların konuyu gündemlerine almalarını sağlamak istiyoruz.” diyor.

Türkiye’de vatandaşların yüksek hızlı internet bağlantısına talepleri Avrupa Birliği’ne kıyasla çok daha hızlı artıyor. Ülkemizde 10 Mbps ve üzerinde hızı olan abonelerin toplam aboneler içindeki payının sadece son 2 yıl içerisinde %19’dan %72’ye çıktığı görülüyor. Bu talebi karşılamak için ülkenin geniş bir fiber altyapı ağıyla donatılması gerektiğinin altını çizen TELKODER, fiber altyapı döşemek isteyen şirketlerin belediyeler tarafından engellendiğine dikkat çekerek yeni dönemde yerel yönetimlere aday olan kişilerin geçmişteki yöneticilerin düştükleri hatalara düşmemeleri gerektiğinin altının çiziyor.

Bu bağlamda adayların fiber altyapıların yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaları gündemlerine almaları gerektiğini vurgulayan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, #OlmazsaFiberGençlerNeDer adıyla bir kampanya başlattıklarını söyleyerek şunları aktarıyor: “Yüksek hızlı internet şehirlerin kalkınmasına ve gelişmesine büyük katkı sağlıyor. Dolayısıyla yerel yönetime aday olanların bu durumu mutlaka dikkate almaları gerekiyor. Zira oylarına talip oldukları gençler de şehirlerinde yüksek hızlı internete kavuşmak istiyorlar ve evlerine ulaşmayan fiber altyapılardan şikayetçiler. Biz TELKODER olarak önemli bir konuya parmak bastığımızı düşünüyoruz, kampanyamıza gelen desteklerden de bunu anlayabiliriz. Bu nedenle başkan adaylarının seçim beyannamelerinde fiber internete yönelik çalışmaların ön sıralarda olması ve her hanenin internete rahatlıkla ulaşması için yapacaklarını içeren taahhütlerini belirtmeleri gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.”

Kampanyanın video linki:

https://www.youtube.com/watch?v=Ywsn9Yns2rg&t=4s

ICO girişimlerin fon bulmaları için popüler bir yöntem olmaya devam ediyor

Blok zinciri ve kripto para birimleri üzerine siber güvenlik araştırma tecrübesini ve uzmanlığını geliştiren Kaspersky Lab, ilk ticari akıllı sözleşme güvenlik değerlendirmesini düzenledi. Değerlendirme talebi, kripto para birimleriyle alışveriş yapmak için devrim niteliğinde bir yol sunan Liechtenstein merkezli NOBOBOX’tan geldi.

ITS (İlk Para Satışı – Initial Token Sale) veya ICO (İlk Para Arzı) girişimlerin fon bulmaları için popüler bir yöntem olmaya devam ediyor. 2018’de 1200’den fazla ICO çıktı ve bunlardan 7,8 milyar ABD doları gelir elde edildi. Ancak bu pazarda neredeyse hiç yasal düzenleme olmadığından yatırımcılar güvenilir bir ITS seçerken yalnız kalıyor. Akıllı sözleşmelerin siber güvenliği de bir başka sorun. Platform düzgün uygulanmamışsa kullanıcılar paralarının çalınması riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu yolla gelir elde etmeye çalışan girişimciler de bu yüzden güvenilirliklerini garanti edecek ek önlemler arıyor.

NOBOBOX adlı şirket 10 Şubat tarihinde NOBOTOKEN adını verdiği kripto parayı bir ITS ile satmaya başladı. NOBOBOX kampanyaya başlamadan önce yatırımcılara ek bir güvence vermek için, yazdığı akıllı sözleşmenin güvenli ve raporunda belirttiklerine uygun olduğundan emin olmak istedi. Şirket bu amaçla bir değerlendirmeden geçmek için Kaspersky Lab’a başvurdu.

Değerlendirmede Kaspersky Lab uzmanları akıllı sözleşmeyi sık görülen açıkların yanı sıra Yeniden GirişZaman Damgası Güvenilirliği ve İşlem Sırası Güvenilirliği gibi daha spesifik açıklar için de inceledi. Yapılan güvenlik analizinde, akıllı sözleşmenin iyi düzenlendiği ve bilinen güvenlik önlemlerini aldığı görüldü.

Araştırma ekibi ayrıca ITS’nin kurallarını anlatan raporu da akıllı sözleşmenin işlevleriyle çelişip çelişmediğini görmek için inceledi.Raporda yapılan incelemede, kod içinde düşük seviyede kritik olan bazı çelişkiler olduğu saptandı. NOBOBOX’a ayrıntılı bir değerlendirme raporu sunan Kaspersky Lab, akıllı sözleşmede yatırımcıları etkileyecek bilinmedik durumlar yaşanmaması için ITS çıkmadan önce şirkete önemli tavsiyelerde bulundu.

NOBOBOX AG Akıllı Sözleşme için yapılan test hakkında konuşan NOBOBOX CEO’su Danny Krauspenhaar, “Değerlendirme için yüksek güvenlik standartlarına büyük önem veren Kaspersky Lab’ı tercih ettik. Bunun yatırımcılarımıza güven vereceğine inanıyoruz. NOBOBOX bu yönde ilk adımları attı. Bu amaçla Liechtenstein’da bir sermaye şirketi kurduk ve özellikle İlk Para Satışı için ERC20 standartlarına uygun bir akıllı sözleşme geliştirdik. Yaptığımız çalışmalar bunlarla sınırlı kalmadı. Bağımsız uzmanlar tarafından kontrol edilen akıllı sözleşmenin en iyi güvenliği sunduğuna karar verildi.Birlikte yaptığımız başarılı çalışma için teşekkür ederim. Kaspersky Lab’ı diğerlerine de tavsiye ederim. Ayrıca, başarılı bir bağımsız değerlendirme ile başarılı bir ITS’nin temelini attığımızı düşünüyorum.” dedi.

Kaspersky Lab Gelişme Merkezi Doğrulama Bölümü Lideri Vitaly Mzokov, “Kaspersky Lab olarak kripto para güvenliği alanında yıllara dayanan tecrübemizi artırmaya devam ediyoruz. Merkeleon için yaptığımız siber güvenlik değerlendirmesi de bu tecrübelerimiz arasında yer alıyor. NOBOBOX ile ilk ticari akıllı sözleşme değerlendirmemizi tamamladığımız için mutluyuz. Yatırımcılar, yeterli siber güvenlik önlemleri almayan ve iş mantığında tutarlılık olmayan şirketlerin başlattığı ITS’lerde kripto para satın almayı riskli buluyor. Bu değerlendirmeyi talep eden NOBOBOX, pazarda adil bir oyuncu olacağını kanıtlamaya istekli olduğunu gösteriyor.” dedi.

NOBOBOX, PLUG’N’PLAY adlı bir iş eklentisinin yanı sıra para kartı ve kripto para görevi gören bir NOBOCARD çözümü sunuyor.

Google Asistan’ın Türkiye’deki ilk uygulaması Cbot’tan “OK Google, bankayı ara” diyebileceğiz

Türkiye’nin lider yapay zeka şirketi Cbot, 2018’in son aylarında Türkçe dil desteği eklenen Google Asistan üzerinden çalışacak ilk bankacılık uygulamasını geliştirdi. Türkiye’de de bir ilk olan projenin bankalar ile müşteriler arasındaki etkileşimi yepyeni bir boyuta taşıması bekleniyor. Bu uygulama sayesinde müşteriler bankacılık konusundaki sorularını sesli olarak Google Asistan’a sorarak yapay zekalı chatbottan anında yanıt alabilecekler. Uygulamayla bir banka müşterisi kredi kartını kaybettiğinde, konut kredisi için bilgi almak istediğinde ya da herhangi bir şubenin telefonuna ihtiyaç duyduğunda bu bilgileri hiçbir menüde gezinmeden, hiçbir yere yazmadan sadece Google Asistan ile konuşarak alabilecek. Geliştirdikleri NLP altyapısıyla chatbotların Türkçe’deki başarısını yükselttiklerini aktaran Cbot Kurucu ve CEO’su Mete Aktaş bu teknolojiyi Google Asistan’a entegre ederek asistanın daha iyi deneyim sağladığını vurguluyor. Yapay zekanın her türlü ihtiyaca cevap verebilecek kapasitede olduğu bilinciyle ses getiren çalışmalar yaptıklarını ifade eden Aktaş, Google Asistan üzerinde sadece bankacılık alanında değil e-ticaret gibi pek çok farklı alanda da bu çalışmaları hataya geçirmeye hazırlandıklarını dile getiriyor.

2016 yılında lanse edilen ve 2018 sonunda Türkçe dil desteği gelen Google Asistan üzerinde ne gibi kullanım alanlarının oluşturulacağı merak ediliyordu. Google Asistan’ın ülkemizdeki ilk uygulaması ise Türkiye’nin yapay zekalı ilk bankacılık chatbotuna imza atan ve yakın zamanda Amazon UK için geliştirdiği alışveriş botuyla da ses getiren Cbot tarafından geliştirildi.

Bu uygulamanın kullanıma açılmasıyla birlikte bankacılık alanında Google Asistan ile konuşarak anında bilgi alabileceğiz. Türk mühendislik şirketi Cbot, Türkçe konusunda çok gelişmiş bir NLP (Doğal Dil İşleme) teknolojisine sahip. Bu teknolojiyi uzun süreli bir Ar-Ge yatırımı yaparak geliştirdi ve birçok farklı sektördeki müşterilerine ürün ve çözümler sunuyor. Google Asistan Bankacılık Uygulaması da bu Türkçe NLP altyapısı ile geliştirildi. Teknolojinin Türkçe’deki doğruluk seviyesi yüksek olduğu için bankacılık sorularına çok yüksek oranda doğru yanıt sağlayabiliyor. Bu uygulamanın sağlıklı yürütülebilmesi ve müşteriye iyi bir bankacılık deneyimi yaşatabilmesi için NLP teknolojisinin Türkçe özelinde gelişmiş olması çok kritik önem taşıyor. Cbot sahip olduğu bu teknolojiyle Google Asistan’ın Türkçe olarak daha iyi bir deneyim sunmasını sağlıyor.

Cbot Kurucu ve CEO’su Mete Aktaş proje süreciyle ilgili, “Google Asistan Bankacılık Uygulaması projesi için, önce Google ile partnerlik sürecimizi tamamladık. Sonra işbirliği yaptığımız İş Bankası ile bu çalışmanın kapsamını belirledik. Sonra da bankacılık uygulamasını bu alandaki müşteri sorularını yanıtlayan bir FAQ asistanı olarak tanımlayarak geliştirme çalışmalarını tamamladık” dedi.

RTM Bankacılık Truva Atı şirketlere saldırmaya devam ediyor

Kaspersky Lab araştırmacıları RTM Bankacılık Truva atının faaliyetlerinin yoğunlaştığını tespit etti. 2017’de 2376 kullanıcıyı etkileyen bu yazılım 2018’de 130.000’den fazla kullanıcıya saldırdı. Saldırıların 2019’da da devam ettiği görülüyor. Yılın ilk bir buçuk ayında 30.000’den fazla kullanıcı saldırıya uğradı. RTM böylece tehdit alanının en etkin bankacılık Truva atlarından biri haline geldi.

Kurbanların finansal hesaplarına ve varlıklarına erişmek için tasarlanan bankacılık Truva atları en zararlı siber tehditler arasında yer alıyor. Saldırılarda genellikle hesaplara girişte kullanılan kimlik bilgileri çalınıyor ve internet bankacılığı oturumları ele geçiriliyor. Kurbanlar bir ödeme veya para aktarımı yapmak istediklerinde RTM hesap bilgilerini alıyor veya uzaktan erişim araçlarını kullanarak para çalıyor. Bu zararlı yazılım küçük ve orta ölçekli işletmelerde muhasebeden sorumlu olan kişileri hedef alıyor. Özellikle BT ve hukuk alanında faaliyet gösteren şirketlere odaklanılıyor. Siber suçlular finans kurumları yerine güvenlik çözümlerine fazla yatırım yapmayan özel sektöre odaklanmaya başladı. RTM de bu trendi takip ediyor. Bu Truva atı bugüne kadar genellikle Rusya merkezli şirketleri hedef aldı.

RTM Truva atı kimlik avı e-postalarıyla yayılıyor. Finans ve muhasebe ile ilgili rutin mesajlar gibi görünen e-postalarda zararlı bir bağlantı ya da ek bulunuyor. Zararlı yazılım bilgisayara yüklendiğinde saldırganlara sistem üzerinde tam kontrol imkanı veriyor.

Kaspersky Lab saldırganların iki yıl içinde her biri bir milyon ruble (15.104 ABD doları) değerinde olan çok sayıda yasa dışı işlem yapmış olabileceğini tahmin ediyor.

Kaspersky Lab Güvenlik Araştırmacısı Sergey Golovanov, “Başarılı siber tehditlerin önce Rusya’da kullanılıp sonradan dünyaya yayıldığını gördük. RTM kolayca aynı gelişim döngüsünün yeni bir örneği olabilir. Bu zararlı yazılımın potansiyel hedefi olabilecek kurumların koruyucu önlemler almasını ve kullandıkları güvenlik ürünlerinin bu tehdidi tespit edip engelleyebildiğinden emin olmalarını öneriyoruz.” dedi.

Şirketinizi, RTM Truva atı gibi finansal zararlı yazılımlardan korumanız için Kaspersky Lab güvenlik uzmanları şunları tavsiye ediyor:

  • Başta muhasebeden sorumlu olanlar olmak üzere tüm çalışanlarınızı kimlik avı saldırılarına dikkat etmeleri için eğitin.
  • Kullandığınız tüm yazılımlarda en son yamaları kurun.
  • Bilinmeyen kaynaklardan program yüklemeyi yasaklayın.
  • Davranış analizi yapabilen, Kaspersky Endpoint Security for Business gibi sağlam bir kurumsal güvenlik çözümü kullanın.

RTM bankacılık Truva atı hakkında daha fazlasını Kaspersky Daily’de okuyabilirsiniz.

Yetişkin içerikli sitelerde bilgilerini çaldıranların oranı %100 arttı

Yetişkinlere yönelik popüler websitelerinin özel erişim bilgilerini çalan zararlı yazılımların saldırısına uğrayan kullanıcıların sayısı bir yılda iki kattan fazla arttı. 2017’de bu tür zararlı yazılımlardan yaklaşık 50.000 kullanıcı etkilenmişken 2018’de bu sayı 110.000’e çıktı. Toplamda 850.000’den fazla saldırı tespit edildi. Dark Web piyasalarında çalıntı kimlik bilgisi satışları ve saldırı düzenleyen zararlı yazılım ailesi sayısı da artış gösterdi. Kaspersky Lab, yetişkinlere yönelik websitelerini kullananların 2018’de karşılaştıkları tehditleri ele aldığı raporda bunların yanı sıra başka bulgulara da yer verdi.

Yetişkinlere yönelik içerikler kurbanları zararlı bir websitesine yönlendirmek ve dolandırmak için iyi bir tuzak olarak kullanılsa da içeriğin kendisinin de değerli olabileceği daha önceleri düşünülmüyordu. Ancak yeni hazırlanan rapor, yetişkinlere yönelik sitelerde özel içeriklere erişebilen özel hesapların dolandırıcıların ilgisini çekmeye başladığını gösteriyor.

Yetişkinlere yönelik içeriklere sahip bir websitesindeki özel hesabın kimlik bilgilerini çalmak isteyen siber suçlular bunu botnet’ler ile zararlı yazılım dağıtarak yapıyor. Zararlı yazılım bulaşmış cihazlardan oluşan bu zincir, siber suçlunun amacına yönelik ek zararlı yazılımlar indirebiliyor. Kimlik bilgisi çalan botnet’ler genellikle, yetişkinlere yönelik websitelerini kullananlara saldırmak için yeniden programlanan bilindik bankacılık Truva atlarından oluşuyor. Veri trafiğini kesip kurbanları ziyaret etmek istediği websitesi gibi görünen sahte sayfalara yönlendiren bu yazılımlar, özel hesaba giriş yapmak için kullanılan bilgileri çalıyor. Siber suçlular arasında giderek daha popüler hale gelen bu yaklaşım genellikle kullanıcıların kişisel bilgilerinin açığa çıkmasına ve kullanılmasına neden oluyor. Ayrıca bazı kurbanlar yıllık 150 ABD doları verdikleri hesaplarına erişemez hale gelebiliyor.

Kaspersky Lab araştırmacıları, saldırıya uğrayan kullanıcıların artmasının yanı sıra bu zararlı yazılımların da çeşitlendiğini belirtiyor. Bu programlar tarafından yetişkinlere yönelik sitelerle alakalı düzenlenen saldırıların sayısı 2017’de 307.868’ken, 2018’de yaklaşık üç kat artarak 850.000’e ulaştı. Böyle bir artış, yetişkinlere yönelik sitelere giriş bilgilerini çalmak için botnet’ler tarafından dağıtılan zararlı yazılım ailelerinin sayısında da artış olduğunu gösteriyor. Kaspersky Lab uzmanları 2018’de bu tür saldırılar için 22 farklı bot tarafından dağıtılan beş bankacılık Truva atı ailesi tespit etti: Betabot, Gozi, Panda (popüler e-ticaret markalarını da hedef aldığı biliniyor), Jimy ve Ramnit. Gozi, Jimy ve Ramnit yetişkinlere yönelik sitelere giriş saldırılarında yeni kullanılmaya başlandı. 2017’de ise 27 farklı bot yalnızca üç zararlı yazılım ailesi dağıtıyordu. Bunlar Betabot, Neverquestve Panda’ydı.

Saldırıların yoğunlaşmasının ardından Dark Web piyasalarında satışa çıkan çalıntı kimlik bilgilerinin sayısı da arttı. 2017’de yetişkinlere yönelik içerikli sitelere özel erişim sağlayan kimlik bilgisi teklifleri 5000 adet civarındayken 2018’de bu sayı iki katına çıkarak 10.000’i aştı. Ancak bunlar için talep edilen ücret, tek hesap için 5-10 ABD doları seviyesinde kaldı.

Kaspersky Lab Güvenlik Araştırmacısı Oleg Kupreev, “Yetişkinlere yönelik sitelere özel erişim bilgileri çalmaya değer gibi görünmeyebilir. Ancak Dark Web piyasalarında bu bilgilerin satışları artıyor ve bu tür zararlı yazılımların dağıtılması için daha fazla çaba harcanması bunun kârlı ve popüler bir iş haline geldiğini gösteriyor. Yetişkinlere yönelik içeriklere sahip web sitelerini kullananlar, bu tür zararlı yazılımların cihazlarında uzun süre fark edilmeden kalarak onları gizlice izleyebileceğini ve başkalarının da izlemesini sağlayabileceğini aklından çıkarmamalı. İlgili sitelerdeki hesaptan çıkış yapmayan bu yazılımlar hiç şüphe çekmeden çalışmaya devam edebiliyor. Özel hesaba sahip olmayan ziyaretçiler bile özel verilerini kaptırma riskiyle karşı karşıya.” dedi.

Bu trendin yanı sıra, Kaspersky Lab araştırmacıları ücretsiz içeriğe sahip en büyük yetişkinlere yönelik sitelerden birinin görünümünü alan kimlik avı sayfası üzerinden 2018’in dördüncü çeyreğinde düzenlenen saldırıların sayısının 2017’nin dördüncü çeyreğine göre 10 kat arttığını belirledi.

Kullanıcılar, yetişkinlere yönelik içeriğe sahip popüler siteler gibi görünen web sayfalarını toplamda 38.305 kez ziyaret etmeye çalıştı. Erişilen kimlik avı sayfalarının başında Pornhub adlı siteye benzeyen sayfa geliyor. Kullanıcılar bu websitesinin kimlik avı amaçlı sahte sürümüne 37.144 kez girmeye çalıştı. Youporn, Xhamster ve Xvideos için hazırlanan sahte sayfalara ise toplam 1161 kez erişilmeye çalışıldı.

Raporda yer alan diğer bulgular arasında şunlar yer alıyor:

  • İnternette yetişkinlere yönelik içerikleri aramak daha güvenli hale geldi: 2018’de 650.000 kullanıcı internet kaynaklı saldırıların hedefi oldu. Bu sayı, 2017’deki bir milyon saldırıdan %36 daha düşük.
  • Siber suçlular arama sonuçlarında zararlı yazılımları öne çıkarmak için popüler porno etiketlerini (Pornstar veya HD-porn gibi) etkin bir şekilde kullanıyor. 2018’de toplam 87.227 tekil kullanıcı bu tür zararlı yazılımlarla karşılaştı.
  • Yetişkin içeriği temalı zararlı yazılım örnekleri çok çeşitli olabiliyor. 642 zararlı yazılım ailesi ve 57 tür PC tehdidi bulunuyor.
  • Android cihazlarda yetişkin içeriği gibi görünen zararlı dosyaların %89’unun reklam yazılımı olduğu ortaya çıktı.

Kaspersky Lab, zararlı yazılım bulaşması riskini azaltmak için kullanıcılara şunlar tavsiye ediliyor:

  • Websitelerinin gerçek olup olmadığına daha fazla dikkat edin. Gerçek olduğundan emin olmadığınız ve ‘https’ ile başlamayan websitelerini ziyaret etmeyin. Özellikle kimlik bilgileri istendiğinde buna dikkat edin.
  • Özel hesabı etkinleştirmek ve aboneliği uzatmak için, kısıtlı limite sahip ayrı bir banka kartı kullanın. Bu şekilde, banka bilgileriniz çalınırsa finansal kayıptan kurtulabilirsiniz.
  • Farklı websiteleri veya hizmetler için aynı parolayı kesinlikle kullanmayın. Hatırlamak için zorlanmadan, güçlü ve ele geçirilemeyen parolalar oluşturmak için Kaspersky Password Manager gibi bir parola yöneticisi kullanın.
  • Şirketler ayrıca kurumsal politikalarına uymayan porno içerikli websiteleri gibi sitelere erişimi, Kaspersky Endpoint Security for Business gibi uç nokta çözümleriyle kısıtlayabilir. Spam e-posta ve kimlik avı korumasına ek olarak, bu çözümlerde uygulama ve web denetimleri, zararlı veya kimlik avı amaçlı adresleri tespit edip engelleyen tehdit koruması da bulunmalıdır.

Raporun tamamını Securelist.com adresinde okuyabilirsiniz.

Acer Nitro 5 Yeni Tasarımı ve Performansı ile Oyuncuların Vazgeçilmezi Olacak

Oyunseverler için tasarlanan Red Dot Design Award 2018 ödüllü Acer Nitro 5, güçlü ve incelikli tasarımıyla inanılmaz bir performans sunan ekran kartı ve işlemci gücüyle donatıldı.

Karbon fiber lazer dokumalı tasarımıyla mükemmel performansı arayan oyuncular için yaratılan Red Dot Design Award 2018 ödüllü yeni Acer Nitro 5 oyun bilgisayarları Türkiye’de satışa sunuldu. Windows 10 ile desteklenen 15,6 inç Full HD 16:9 IPS ekranlı dizüstü bilgisayar hem çevrimiçi hem de çevrimdışı heyecanını kesintisiz yaşamak isteyen oyun tutkunları için geliştirildi. Popüler oyunları kolayca çalıştırabilen performansıyla Acer Nitro 5, bir oyunseverlerin bir bilgisayarda aradığı teknolojilerin hepsine sahip.

Ödün vermeyen performans ve Kontrol

Daha hızlı grafik işlemi, daha iyi ışıklandırma ve daha fazla doku ayrıntısı için yeni nesil AMD Radeon™ RX 560X bağımsız grafik kartı ile gelen Acer Nitro 5, bu sayede her türlü e-spor oyununu yüksek kare hızlarında oynatabiliyor. AMD Radeon RX 560X bağımsız grafik kartının e-spor oyuncuları için sunduğu yüksek performans aynı zamanda diğer profesyonel uygulamalarda, içerik oluşturma ve çok görevli uygulamalar için inanılmaz performans sunuyor.

Masaüstü bilgisayarlarda kendilerini kanıtlamış performansı dizüstüne taşıyan yeni AMD Ryzen™ mobil işlemcilere sahip Nitro 5 içinde, tümleşik Radeon Vega grafikli Ryzen™ 5 2500U ve Ryzen™ 7 2700U işlemciler bulunuyor. Bu mobil işlemciler dört çekirdek ve sekiz iş parçacığı ile oyunlar başta olmak üzere tüm yüklerde masaüstüne yakın performans sunuyor ve oyunda olmadığınız zaman tümleşik grafik işlemcisi sayesinde pil tasarrufu yapmanızı sağlıyor.

Nitro 5 içindeki dahili katı hal sürücüsü, 512 GB’ye kadar artırılabiliyor ve en yeni oyunlar, müzik ve filmler için bolca alan sağlıyor. 32 GB’ye kadar çıkabilen ışık hızındaki DDR4 RAM, SSD ile birleştiğinde, bilgisayar yalnızca saniyeler içinde açılabiliyor, yüklenebiliyor ve yeniden başlatılabiliyor; böylece oyuncular hemen işe koyulabiliyorlar. Acer’in NitroSense özelliği, savaşın eşiğindeyken CPU/GPU’nun izlenmesine olanak tanıyor ve Acer CoolBoost ile en iyi şekilde çalışması için soğutucu fan hızı ayarlanabiliyor.

Görsel çekicilik için tasarlandı

Nitro 5’in gövdesinde oyun bilgisayarına iddialı bir zarafet kazandıran dokumalı ince lazer kaplamaya sahip bir üst kapak mevcut. Arka ışıklandırmalı klavyenin fütürist tasarımına uygun şekilde yerleştirilen mat ve kızıl bir eklem göz alıcı ama mütevazı bir vurgu sağlıyor.

Nitro 5 sadece dış tasarımıyla değil, teknik özellikleriyle de göz dolduruyor. 15,6 inçlik Full HD IPS ekranı, ince detaylarla parlak bir görsellik sağlıyor. Ön yüzdeki HD web kamerası daha iyi çevrimiçi işbirliği için kullanıcıların yüz yüze strateji oluşturmalarına ve zafer sonrası birlikte kutlama yapmalarına olanak tanıyor. Kullanıcılar aynı zamanda yalnızca Windows tuşu ve G harfine basarak Windows 10’daki Oyun çubuğundaki Mixer aracılığıyla oyunları kolayca canlı yayınlayabiliyor.

Sürükleyici heyecan ve bağlantılar

Acer’in yeni Nitro 5 cihazı, eksiksiz bir oyun deneyimi için, Dolby Audio™ Premium ve Acer TrueHarmony™ teknolojisiyle ince ayarlı, yüksek kaliteli hoparlörlerle birlikte geliyor. Bu sayede oyun sırasında en kısık sesleri bile kaçırmayarak zafer kazanacakları gerekli ekipmana sahip oluyor.

Nitro 5; hızlı ve güvenilir 802.11ac çift bant kablosuz teknolojisi, kullanıcıların tüm arenalara her görevi en iyi seviyede gerçekleştirmeye hazır bir şekilde girmesini sağlamak için süper hızlı USB Tip C, HDMI 2.0 ve Gigabit Ethernet de dahil bolca port gibi gündelik bir oyuncunun ihtiyacı olan destekleyici tüm teknolojilere ve bağlantılara sahip.

Fiyatlandırma ve temin edilebilirlik

Acer Nitro 5’in AMD Ryzen 5 2500U işlemcili modeli 5.199 TL‘den, AMD Ryzen 7 2700U işlemcili modeli ise 6.499 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Kaspersky Lab, 2018’de yüzde 4 büyüme, 726 milyon dolar gelir elde etti

Lider çokuluslu siber güvenlik şirketi, istikrarlı ve pozitif bir tablo sunmaya devam ediyor

Kaspersky Lab, 2018’de istikrarlı bir büyüme sergilemeye devam etti ve küresel denetlenmemiş UFRS gelirini toplamda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %4’lük bir gelir artışıyla temsil ederek, 726 milyon ABD Dolarına yükseltti *. Gelişen pazar koşulları ve sürekli jeopolitik baskı ile geçen bir yıl boyunca şirket, müşterilerinin ve ortaklarının şirkete duyduğu güvenin yanı sıra, lider siber güvenlik çözümleri ve hizmetleri sayesinde de bu başarıyı elde etti.

Kaspersky Lab’ın 2018’deki büyümesini hızlandıran stratejik iş alanları arasında Dijital ve Kurumsal çözümler yer aldı. Şirket, dijital satışlarda (%+4 **) bir artış ve işletme segmentinde %16 ‘lık** güçlü bir büyüme kaydetti. Özellikle de uç nokta dışı (non-endpoint) ürün ve hizmetlerde %55 ** büyüme gösterdi. Genel olarak şirket, sektördeki en iyi ürün ve hizmetleri sunmasının yanı sıra, en karmaşık siber tehditleri önleyen, tespit eden ve bunlara yanıt veren yeni çözümler ve teknolojiler sunarak da bu alanlarda sağlıklı sonuçlar elde etti.

2018 sonuçları hakkında değerlendirmede bulunan Kaspersky Lab CEO’su Eugene Kaspersky, “2018 bizim için çok önemli bir yıldı. 2017 yılında karşılaştığımız tüm zorluklardan ve kesin iddialardan sonra, şirketimizin ve çalışanlarımızın, ortaklarımızın ve müşterilerimizin güvenlerini hak ettiklerini göstermek gibi bir sorumluluğumuz vardı. Bu bağlamda, liderliğimizi açıkça ortaya koyarken, aynı zamanda bunu kanıtlamaya devam etme sorumluluğuna da sahip çıktık. Devam eden olumlu finansal sonuçlarımız bunun kanıtı. Kullanıcıların piyasadaki en iyi ürün ve hizmetleri tercih etmeleri ve kökenlerinden bağımsız olarak, siber tehditlere karşı korunma ilkemizi desteklemeleri de bunu gösteriyor.”

Küresel ölçekte şirketin performansına, özellikle META (%+27 **), Rusya, Orta Asya, Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ülkeleri*** (%+6 **), APEC (%+6 **) ve Avrupa (%+6 **) gibi diğer bölgelerde elde edilen güçlü sonuçlar sebebiyle olumlu yönde katkı bir katkı oldu. Latin Amerika’da (-%11 **) daha çok bölgedeki döviz devalüasyonuna bağlı bir yavaşlama oldu.

Zorlu jeopolitik durum, satışların %25 oranında düştüğü Kuzey Amerika pazarında genel bir yavaşlamaya neden oldu **. Bu zorluklara rağmen Kaspersky Lab, pazardaki varlığını sürdürerek ve geliştirerek; dijital lisans satışlarında %8 artış sağladı.

2018 yılında Kaspersky Lab, Global Şeffaflık Girişimi‘ne ilişkin bir dizi önemli eylemde bulunarak ilerleme gösterdi. Özellikle, BT altyapısı İsviçre’ye taşındı ve Zürih’te ilk Şeffaflık Merkezi’ni açtı. Kaspersky Lab ayrıca, tehdit algılama kuralı veritabanlarının oluşturulması ve dağıtımı konusunda şirketin mühendislik uygulamalarını, Big Four Professional Services şirketi tarafından denetime tabi tuttu. Günümüzün ultra bağlı küresel manzarası, kurumlarda şeffaflığın artmasını gerektiriyor ve bu eşsiz girişim, Kaspersky Lab’ın, müşterilerine sunduğu çözümlerinin bütünlüğünü ve güvenilirliğini sağlama konusundaki kararlılığını gösteriyor.

* rakamlar kolay okunabilmesi için yuvarlanmıştır. Büyüme %4, Gelir 725.6 milyon dolar oldu.

** tüm segmentler ve bölgesel rakamlar gelir değil, net satış kayıtlarıdır.

***Söz konusu bölgenin ülkeleri Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan.

“Türkiye Dijital Zekasıyla Kalkınacak”

TBV ve SAS “Dijital Teknoloji Geliştiriciler” Projesini Başlattı

Bilgi toplumuna dönüşüm yolunda önemli çalışmalar yürüten Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ile gelişmiş analitik ve yapay zekada dünya lideri olan yazılım devi SAS, Türkiye Dijital Zekasıyla Kalkınacak sloganıyla “Dijital Teknoloji Geliştiriciler” projesi kapsamındaki işbirliklerini duyurdular.

Dünya, ekonomiler hızla dijitalleşiyor ve dijitalleşme iş dünyasını derinden etkiliyor. Dünya çapındaki yapay zeka gelirinin 2025 yılına kadar 36,8 milyar dolara çıkması, nesnelerin interneti cihazlarının oluşturduğu pazarın bu yıl 26,7 milyar dolara, 2025 yılında ise 75,4 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Akıllı şehirlerin 2020’de 1,5 trilyon dolarlık piyasa değeriyle büyük iş fırsatları yaratacağı öngörülüyor. Tüm bu rakamlar bizi tek bir sonuca götürüyor: Veri temelli ekonomide rekabetçi olmak, milli refah için önemli.

Kalkınma dijital teknoloji geliştirecek gençlerle mümkün

Dijital Türkiye Platformu tarafından PwC Türkiye’nin katkılarıyla kısa bir süre önce yayınlanan “Dijitalleşme Yolunda Türkiye” raporuna göre, “Türkiye’de çalışmayan, eğitim ve öğretim görmeyen 20-24 yaş aralığındaki genç nüfusun oranı yüzde 33. Bu oranın Almanya seviyesi olan yüzde 9’a indirilmesi durumunda, Türkiye ekonomisine ilave 64,7 milyar dolar ekonomik katkı sağlanabilir” Sadece bu rakamlar bile Türkiye’nin bu alana daha çok yatırım yaparak elde edeceği kazanımların büyüklüğünü gösteriyor.

Dijital yatırımlarla ekonomisini geliştirmiş ülkelerle rekabette güçlü bir konuma gelmek için en önemli unsur dijital zekalar olarak adlandırabilecek yetişmiş yetenek gücüne sahip olmak. Bu alanda var olan eksiği gidermek ülkemiz için en önemli çözülmesi gereken konuların başında yer alıyor. TBV ile SAS yaptıkları işbirliği ile sosyal sorumluluk yaklaşımı çerçevesinde; Türkiye Dijital Zekasıyla Kalkınacak sloganıyla “Dijital Teknoloji Geliştiriciler” projesi kapsamında işbirliği yapacaklar.

TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, projeye ilişkin Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşümünü desteklemek ana misyonu ile gerçekleştirdikleri işbirliklerine bir yenisini eklemekten memnuniyet duyduklarını belirterek, SAS ile 2023 yılına dek,Veri Bilimi, Yazılım Programı Geliştirme, Bulut Bilişim ve Genç Yetenekler ana başlıkları altında dijital teknoloji geliştirecek yeteneklerin yetiştirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeyi planladığımız projelerle dijital dönüşümün hayatımıza katacağı yeni işlere hazırlanılmasını destekleyeceğiz. Nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi çalışmalarına hiç beklemeden başlanılması gerekiyor. Üniversiteler, kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürütülecek çalışmamızın etkin ve kapsayıcı olması çok önem taşıyor” dedi.

SAS olarak 22 yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdiklerini, analitikte dünya lideri olan SAS’ın Türkiye ve Orta Asya Bölgelerinden Sorumlu Genel Müdürü Tayfun Topkoç, “Türkiye’de kurumlara ve şirketlere dijital değişim yolculuğunun ilk adımında, ihtiyaç duyulan veri tabanlı platformları ve çözümleri sağlıyoruz. Ar-Ge’ye büyük yatırımlar yapıyor ve sürekli inovasyon diyoruz. SAS’ın global vizyonu ve sahip olduğu derin bilgisini Türkiye’nin gelişmesine katkı sunmak üzere paylaşmak istiyoruz. Çünkü Türkiye’nin daha refah bir ülke haline gelmesi ve rekabette öne çıkması için şimdinin ve geleceğin ihtiyacı olan, teknolojinin gelişimi ile ortaya çıkan yeni meslek alanlarında yetişmiş insan açığının bir an önce kapatılması gerektiğine inanıyoruz. Biz TBV ile Türkiye’nin dijitalleşme sürecini hızlandırmak ve geleceğin dijital ekonomisinde oyun kurucu olmasını sağlamak için veri bilimi, analitik, yazılım ve programlama gibi alanlarda yeterliliğe sahip dijital teknoloji geliştirici yetiştirmemiz gerektiğini söylüyoruz. Bu kapsamda birlikte başlattığımız “Dijital Teknoloji Geliştiriciler” projesi ile SAS’ın hali hazırda Boğaziçi ve Sabancı üniversiteleri başta olmak üzere Türkiye’nin önemli eğitim kurumları ile paylaştığı bilgi birikimini daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi Analitik ve İçgörü Araştırma Merkezi Direktörü Hüseyin Sami Karaca konuşmasında, veri analitiğine yatırım yapan kurumların rakiplerine oranla büyüme hızı ve maliyet anlamında belirgin avantajlara sahip olduğunu ifade etti. Veri analitiği konusunda en büyük ihtiyaçların başında bu alanda yetkin yetişmiş insan gücü geldiğini aktaran Karaca, “Boğaziçi Üniversitesi ve Analitik ve İçgörü Araştırma Merkezi (AIM) olarak, teknolojik altyapısı ve tecrübesiyle bizlere destek olan SAS’ın işbirliğiyle yürüttüğümüz çalışmalar ve eğitim programları sayesinde veri bilimi ve analitik uygulamalara olan ihtiyacın karşılanmasına ve veriye dayalı yenilikçi büyüme yöntemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz” dedi.

Sabancı Üniversitesi Davranış Analitiği ve Görselleştirme Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. Burçin Bozkaya, Sabancı Üniversitesi olarak Türkiye’nin dünyadaki teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmesi ve geleceğin yapay zeka yöntem ve uygulamalarını hem üreten hem de aktif kullanan veri bilimci bir nesli yetiştirebilmesi için farklı seviyelerde çeşitli eğitim ve araştırma programları başlattıklarını söyledi. Bozkaya, “SAS sunduğu altyapı ve yazılım uygulamaları ile bu programları başarıyla yürütmemize ve bu işgücünü yetiştirmemize büyük imkan sağlıyor. SAS desteği sayesinde yetiştirdiğimiz genç beyinler dünya çapında projelere katkıda bulunabilecek bir donanım ile mezun oluyor ve iş dünyasına katılıyorlar” dedi.

Dijital Teknoloji Geliştiriciler kimler olacak?

Proje kapsamında ilk olarak üniversite mezunu profesyonellere ulaşılması hedefleniyor. Yeni mezun olmuş gençler, birkaç yıllık tecrübesi olan ve kendisini geliştirmek isteyenler veya kariyer değişikliği yapmak isteyenler bu eğitimlerden faydalanarak, yepyeni ve başarılı bir kariyer yolculuğuna adım atabilecekler. Buna paralel olarak ikinci hedef kitleyi hali hazırda üniversitede eğitim alan gençler oluşturuyor. Henüz kariyer yolculuğunun başında olan gençler bu eğitimler sayesinde bir adım öne çıkabilecek. Son olarak, ilk ve orta öğretim kurumlarındaki öğrencilere de ulaşmak hedefler arasında yer alıyor. Geleceğin dijital dünyasına çok erken yaşlardan itibaren hazırlanmak gerektiğinden, bu gruba yönelik eğitimler ayrı bir önem taşıyor. Çekirdekten dijital yetilerini geliştiren çocukların ülkenin geleceği için daha fazla katkı yapacağı öngörülüyor.

1 yılda 1000 Veri Bilimci

SAS Türkiye ve Orta Asya Bölgelerinden Sorumlu Genel Müdürü Tayfun Topkoç, öncelikle Boğaziçi Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle SAS’ın geliştirdiği özel müfredat ile amfilerde eğitimler vereceklerini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlk yıl 1000 veri bilimci yetiştirmeyi hedefliyoruz. Projenin ilerleyen aşamalarında ise TBV ile farklı alanlara yönelik eğitimlerle projenin kapsamını genişletmeyi planlıyoruz. Projenin ikinci fazında, daha fazla kişinin bu eğitimlerden faydalanabilmesi için uzun yıllardır ABD’de binlerce kişiye ulaşan online eğitim programını Türkiye’de de erişime açmayı planlıyoruz. Online eğitimler ile projeyi Türkiye geneline yayarken fiziki eğitimleri de yaygınlaştırmayı ihmal etmeyeceğiz. İstanbul’da pilot olarak başlayan projeyi Anadolu’daki illere de taşımak üzere 7 bölgede önde gelen üniversiteleri projeye dahil etmek, 7 bölgede çok sayıda genç yeteneğe ulaşmak istiyoruz. Bu vesileyle Türkiye’nin her yerine ulaşacak ve eğitimde fırsat eşitliğini de desteklemiş olacağız. Projenin üçüncü aşamasında ise lise ve orta eğitim kurumlarını hedefleyecek ve buradaki gençlerimizin veri bilimcisi başta olmak üzere, geleceğin meslekleri hakkında bilgilendirerek, yazılım alanında giriş seviyesi taşıyan özel eğitimler verebilmek adına eğitici eğitimlerini devreye almak istiyoruz”.

2023’e kadar 50 bin veri bilimci 100 bin dijital genç yetenek

TBV liderliğinde yürütülecek projenin SAS ile doğrudan alakalı olan bölümünde, 2023’e kadar sürecek 5 yıllık bir dönemde üniversite seviyesinde 50.000’i aşkın gence veri bilimi alanında hem online hem de fiziki eğitimlerle ulaşılması hedefleniyor. Orta ve lise seviyesinde ise 100.000 gence eğitici eğitimleri ile katkı sağlanacak projenin bütünü düşüldüğünde, “Dijital Teknoloji Geliştiriciler” vizyonuna TBV önderliğinde çok sayıda şirketin katkı sağlayarak yüz binlerce genç dijital zekanın ülkemize kazandırılması bekleniyor.

Yeni Kaspersky CyberTrace tehdit istihbaratını kolaylaştırıyor

Yeni ücretsiz araç, güvenlik operasyonu akışlarındaki takip, tespit ve vaka müdahalelerinde tehdit istihbaratından anında yararlanabilmek için çok sayıda tehdit verisi ile SIEM çözümünü entegre ediyor.

Mevcut tehdit istihbaratı kaynakları arttıkça, CISO’lar siber suç istihbaratlarını yeterince kolay ve verimli şekilde alamamaktan endişe ediyor. Büyük şirketlerin bu zorlukları aşmasına yardımcı olmak isteyen Kaspersky Lab, tehdit istihbaratlarını birleştiren ve analiz eden ücretsiz Kaspersky CyberTrace aracını kullanıma sundu. Bağımsız veri akışlarını birleştiren ve değerlendiren araç, hangi tehditlerin kurum için tehlike oluşturduğunu belirlemeye ve güvenlik ekiplerini doğru alanlara odaklamaya yardımcı oluyor.

Piyasadaki tehdit istihbaratı kaynaklarının çeşitliliği her zaman siber saldırılara karşı koruma anlamına gelmiyor. Kurumlar hangi istihbaratın kendileriyle alakalı ve önemli olduğuna karar vermekte zorlanıyor. SIEM’ler (Security Information and Event Management – Güvenlik Bilgi ve Olay Yönetimi) veya ağ güvenlik kontrolleri çok sayıda Sızma Belirtisi ile aşırı yükleniyor ve tehdit verilerinin farklı biçimlerde alınması durumu daha da kötüleştiriyor.

Kaspersky CyberTrace, kurumsal şirketlerin en son tehditleri takip edebilmesini kolaylaştırmak için çeşitli kaynaklardan sürekli güncellenen tehdit verileri topluyor. Bu kaynaklar arasında Kaspersky Lab, diğer markalar, açık kaynaklı istihbarat ve hatta özel kaynaklar yer alıyor. Toplanan veriler güvenlik vakalarıyla otomatik olarak hızla eşleştiriliyor ve SIEM’lerin üzerinden bu yük alınmış oluyor.

Tehdit istihbaratlarından elde edilen Sızma Belirtileri kurumun herhangi bir kaynağında görüldüğünde, Kapsersky CyberTrace güvenlik vakaları için daha fazla kanıt ortaya çıkarmak amacıyla SIEM’lere takip ve onay için otomatik uyarı gönderiyor. Araç aralarında IBM QRadar, Splunk, ArcSight ESM, LogRhythm, RSA NetWitness ve McAfee ESM’in bulunduğu çeşitli SIEM’lerin yanı sıra güvenlik duvarları ve ağ geçitleri gibi diğer güvenlik kontrollerini entegre ediyor.

Kaspersky CyberTrace tespit edilen eşleşmeleri kategorilere ayırıp onaylıyor. Analistlerin uyarıları sınıflandırması ve müdahale etmesi için bir dizi özellik sunan bu araç görevlerin öncelik sırasına alınmasına yardımcı oluyor. Belirti arama veya kayıt ve dosyaları tarama özelliği ise tehditleri derinlemesine araştırma imkanı sunuyor. Böylece soruşturma ve tehdit avı çalışmaları hızlanıyor. Bu araç ayrıca, gelen veri akışlarının ne kadar etkili olduğunu ve belirli alanlarla ne kadar alakalı olduğunu ölçmek için akış kullanım istatistikleri de sunuyor.

Kaspersky Lab B2B Ürün Pazarlama Lideri Sergey Martsynkyan, “Etkili bir siber güvenlik stratejisinin temelinde ilgili sıfır gün açıklarının, yeni çıkan tehditlerin ve gelişmiş saldırı vektörlerinin farkında olmak yer alır. Ancak tehdit verilerinin manüel olarak toplanması, analiz edilmesi ve paylaşılmasıyla kurumsal şirketlerin ihtiyaç duyduğu müdahale düzeyine ulaşmak mümkün değil. Erişilebilen veri kaynakları için merkezi bir noktaya ve görevleri otomatik hale getirmeye ihtiyaç var. Kaspersky CyberTrace kurumların riskleri daha iyi anlayabilmesine, güvenlik ekiplerinin üretkenliğini artırmasına ve siber tehditlere karşı en sağlam korumayı elde etmesine yardımcı oluyor.” dedi.

Tüm dünyada müşterilere ücretsiz olarak sunulan Kaspersky CyberTrace’i buradanindirmeniz mümkün. Araç hakkında daha fazla bilgi edinmek için ise resmi web sitemiziziyaret edebilirsiniz.

26 takım Bangkok Ulusal Stadyumu’nda DOTA2 ve PUBG finalleri için yarışacak

Acer, 15-17 Şubat 2019 tarihleri arasında Bangkok Ulusal Stadyumu Nimibutr Spor Salonu’nda ikinci Asya Pasifik Predator Ligi finallerine ev sahipliği yapacak. Asya Pasifik bölgesindeki; Malezya, Singapur, Hong Kong, Makau, Filipinler, Tayland, Vietnam, Endonezya, Hindistan, Kore, Tayvan, Japonya, Sri Lanka, Moğolistan, Myanmar ve Avustralya’dan katılan 3530 takım arasından, 5 aylık mücadele sonunda kalan 26 e-spor takımı finallerde yarışacak. Finalist e-spor takımları büyük finalde toplam 8 milyon Baht (250.000 ABD doları) değerindeki ödül havuzu için mücadele edecek.

Acer, Asya Pasifik Predator Ligi 2019 PC oyunları sektörüyle birlikte e-spor endüstrisine de destek veriyor ve oyuncuları Predator oyuncu masaüstü bilgisayarlarının saf gücünü kullanarak yeteneklerini artırmaya teşvik ediyor. Asya Pasifik bölgesinden bu hırslı ve istekli üst düzey oyuncular PUBG ve DOTA2’de zafere ulaşmak için en iyi performanslarını gösterecekler.

Etkinlik mekanı oyuncuların kendilerini yarışmadaki iki oyun olan PUBG ve DOTA2’nin içinde gibi hissetmeleri için çeşitli deneyim alanlarıyla donatıldı. Özel açılış töreniyle karşılanacak olan yarışmacılar Predator Thronos ve Predator Simulator Mobile gibi ürünlerle etkileyici bir Acer Predator deneyimi yaşayacaklar.

Asya Pasifik Predator Ligi 2019 hakkında son bilgileri ve canlı yayınları Predator Ligi 2019Facebook sayfasından ve www.predator-league.com adresinden takip edebilirsiniz.

Büyük finalde DOTA2 ve PUBG’de mücadele verecek 26 e-spor takımı şunlar:

DOTA2 PUBG
Tayland ALPHA RED Tayland SIGNATURE, PURPLE MOOD
Myanmar FLASH GAMING PINTO GAMING, MITH
Singapur X Tayvan TAG
Sri lanka PnXlINDOMIYUS Japonya SUNSISTER SUICIDER’S
Moğolistan YG Singapur AYSON Esports
Malezya LOTAC Vietnam GAMEHOME Esport
GEEKFAM Malezya ASBOL
Filipinler TNC Predator Hongkong GSSM
Hindistan SIGNIFY Makau MP5
Endonezya Boom.ID Avustralya TEAM IMMUNITY
Filipinler ArkAngel
Endonezya Aerowolf.TeamEight
Kore Afreeca Freecs Fatal
Hindistan Raptors