Acer, BETT 2019’da Eğitim Pazarına Yönelik Sağlam ve Güvenilir TravelMate B114-21’i Tanıttı

  • 14 inç boyutundaki yeni Acer TravelMate B114-21 öğrencilerin eğitimi için mükemmel bir yardımcı. 11,6 inç boyutlu TravelMate B118 serisi ile birlikte Acer, öğrencilerin potansiyelini ortaya çıkarmaya yardımcı olacak güvenilir performansa sahip sağlam bir dizüstü bilgisayar serisi sunuyor.
  • ABD Askeri MIL-STD 810G[1] Standardına uyumlu olan ürün kauçuk koruma ve darbelere dirençli gövdeye sahip tasarımıyla hareketli okul hayatına dayanabiliyor.
  • 10 saate[2] kadar pil ömrü sunacak şekilde geliştirilen yeni Acer TravelMate B114-21 okul saatlerinde ve sonrasında kesintisiz eğitim imkanı sunuyor.

Acer, Londra’da düzenlenen BETT Show’da yeni Acer TravelMate B114-21 modelini duyurdu. Eğitim sektöründeki müşterilere yönelik serinin en yeni üyesi olan bu güçlü ve sağlam 14 inç dizüstü bilgisayar, okul ortamının zorluklarına karşı koruyan sağlam tasarımı ve geniş ekranıyla hem okulda hem de okul dışında kullanım için ideal.

Üst Düzey Eğitim Araçları ve 10 saate varan pil ömrü

Eğitim odaklı multimedya uygulamalarına ve kaynaklara destek veren Acer TravelMate B114-21, öğrencilere ihtiyaç duydukları eğitim araçlarını sunmak için tasarlandı. RadeonR5 Grafikli 7. Nesil AMD A6-9220C APU modeline kadar işlemci seçeneklerine sahip olan ürün, eğitim ve öğretim faaliyetlerine güçlü bir şekilde destek veriyor. TravelMate B114-21, 256 GB’a kadar çift hat PCIe NVMe SSD veya 64 GB eMMC flash bellek ile zengin depolama seçenekleri sunuyor[3]. Acer TravelMate B114-21 tek bir şarj ile 10 saate kadar pil ömrü sunarak öğrencilerin tüm gün boyunca güvenebileceği bir yardımcı haline geliyor.

Daha Geniş Ekran, Birlikte Daha İyi Çalışma

Daha geniş ekran boyutu öğrencilerin derslerde daha geniş bir perspektif elde etmesi için gereken alanı sağlıyor. 14 inç boyutundaki geniş FHD3 ekran ile projelerde birlikte çalışmak kolaylaşıyor. Cihazın 180 derece dönebilen menteşesi sayesinde tamamen yatırılabilen ekranı, sınıf arkadaşlarının birlikte çalışıp içerik paylaşılmalarına imkan veriyor.

Sağlam, Güçlü ve Dayanıklı

Kauçuk bir koruyucuya ve darbelere dirençli gövdeye sahip olan Acer TravelMate B114-21, hareketli okul ortamında her şeyle başa çıkabiliyor. Sıkı ABD Askeri Standardına (MIL-STD 810G) uyumlu olan cihaz, aşırı sıcaklıklara, kötü hava koşullarına, 122 cm yüksekten düşmelere ve darbelere dayanabiliyor.

Bağlantılı Eğitim

Bağlantılı eğitim için güvenilir bağlantı seçenekleri büyük önem taşıyor. Bu nedenle Acer TravelMate B114-21, öğrencilerin kesinti yaşamaması için 802.11ac kablosuz bağlantıya ve RJ-45 Ethernet girişine sahip. Cihaz ayrıca 1 adet HDMI, 1 adet USB 3.1 Gen1, 2 adet USB 2.0 ve bir SD kart okuyucunun dahil olduğu geniş giriş çıkış seçenekleriyle ekranlara, televizyonlara, projektörlere ve diğer çevre birimlerine bağlanabiliyor.

Okul Ortamı için Tasarlandı

Eğitim için Microsoft Intune[4] ile BT yöneticileri her ölçekten okulda cihazları kolaylıkla yönetebiliyor. Yazılımda, içeriğin güvenli olduğundan emin olmayı sağlayan Autopilot gibi dağıtım ve yönetim araçları bulunuyor. S modundaki Windows 10 ile öğrenciler Microsoft onaylı güvenli uygulamalara ve ihtiyaç duydukları eğitim kaynaklarına erişebiliyor.

Eğitim için TravelMate Serisinin Yeni Parçası

TravelMate B114-21, TravelMate dizüstü bilgisayar serisinin bir parçası. Seride geçtiğimiz yıl piyasaya sürülen TravelMate B118 ve dönüştürülebilir TravelMate Spin B1 modelleri de yer alıyor.

Fiyat ve Bulunabilirlik

Acer TravelMate B114-21, 2019’un ikinci çeyreğinde eğitim kuruluşları ve kurumsal müşteriler için piyasaya çıkacak. Teknik özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Belirli pazarlardaki bulunabilirlik, ürün özellikleri ve fiyatlar hakkında daha fazla bilgi için lütfen www.acer.com adresi üzerinden en yakın Acer ofisiyle iletişime geçin.

 

[1] Yüksek ve düşük sıcaklıklar, nem, titreşim, düşmelerdeki mekanik şoklar, yağmur, toz ve kum gibi çevresel koşullar için MIL-STD 810G (Ekim 2008) standartları altındaki prosedürlerle bağımsız laboratuvarlar tarafından test edilmiş ve onaylanmıştır.

[2] Belirtilen pil ömrü, kablosuz açıkken yapılan MobileMark 2014® üretkenlik modu testine göredir. MobileMark 2014 testinin detayları www.bapco.com adresinde bulunabilir. Pil ömrü değeri yalnızca karşılaştırma amaçlıdır. Gerçek pil ömrü modele, yapılandırmaya, uygulamaya, güç yönetimi ayarlarına, çalışma koşullarına ve kullanılan özelliklere göre değişiklik gösterir. Pillerin maksimum kapasitesi zamanla ve kullanıldıkça azalır.

[3] Teknik özellikler modele veya bölgeye göre değişiklik gösterebilir

[4] Eğitim için Microsoft Intune’un satın alınması gerekir.

Özel, destekleyici ve kârlı: Kaspersky Lab iş ortaklarına güç veren yeni programını duyurdu

Her şirketin altyapısı kendine özgüdür. Bu yüzden, şirketler kendilerine özel siber güvenlik çözümleri ve hizmetleri sunan BT güvenliği sağlayıcılarına ihtiyaç duyar. Bu çözüm ve hizmetler hibrit bulut güvenliğinden hedefli saldırılara karşı koruma ve endüstriyel ağ savunmasına kadar her tür özel ihtiyaca cevap vermelidir. Kaspersky Lab bu beklentileri karşılamak için ‘Kaspersky United’ adlı yeni global iş ortağı programını duyurdu. Bu program; bayiler, servis sağlayıcılar ve sistem entegratörleri dahil tüm Kaspersky Lab iş ortaklarının kendi taleplerine uygun Kaspersky Lab hizmetlerini ve ürünlerini satmaya odaklanmasını sağlıyor. İş ortakları ayrıca eğitim, satış ve pazarlama araç kitlerine erişebilecek ve yeni şeffaf para ödülü programından yararlanabilecek.

Kaspersky Lab tarafından yapılan bir araştırmaya göre, siber güvenlik söz konusu olduğunda CISO’lar üzerinde en çok baskı yaratan etken BT altyapısının karmaşıklığı oluyor[1].Karmaşıklık saldırı yüzeyini genişletiyor. Özel siber güvenlik önlemleri gerektiğinden altyapıyı her açıdan korumak zorlaşıyor. Sonuçta siber güvenlik hizmeti sağlayanların belirli alanlarda uzmanlaşarak müşterilere özel BT güvenlik çözümleri ve hizmetleri sunmaları gerekiyor.

Kaspersky United programı ile iş ortakları; çözüme (hibrit bulut güvenliği, tehdit yönetimi ve savunması veya dolandırıcılık önleme) ya da hizmete (yönetilen hizmet sağlayıcı, yönetilen tehdit tespiti ve müdahale veya yetkili eğitim merkezi) gibi bir ya da birden fazla alanda farklı statü düzeyleriyle (Kayıtlı, Gümüş, Altın ve Platin) özel konumlarını koruyup gelir elde edebilecek.

Farklı beceriler veya teknikler için alınan sertifikalar da müşterilerin ihtiyaç duyduğu alanlarda uzman olan iş ortaklarını görmesine ve daha fazla satış yapılmasına yardımcı olacak.

“Kanal yeni hizmetler ve iş modelleriyle müşterilerin beklentilerini karşılayacak şekilde değişiyor.” diyen Kaspersky Lab Global Kurumsal Kanal Lideri Ivan Bulaev, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin, sistem entegratörleri veri merkezlerinde güvenlik operasyon merkezleri kurup bunu hizmet olarak sunmaya başladı. Şirketlerin belirli alanlarda uzmanlaşıp tehdit istihbaratı platformları gibi SaaS biçimlerine odaklanmış hizmet sunduğunu da görüyoruz.Küçük ve orta ölçekli müşterilerin dışarıdan yönetilen BT modeline geçtiğini ve bunu takiben yönetilen hizmet sağlayıcı işinin büyüdüğüne de daha sık şahit oluyoruz.Bir satıcı olarak, kanalın verimli çalışmasına yardımcı olmak için bu eğilimleri dikkate almalı ve iş ortaklarımıza gelişme ve müşterilerine en iyi çözüm ve hizmetleri sunma fırsatı verecek şartları oluşturmalıyız. Kaspersky United ile desteklemek istediğimiz şey bu.”

Program dahilindeki iş ortakları Kaspersky Lab’den kapsamlı destek ve ayrıcalıklara sahip olacak. Bunlar arasında aşağıdakiler yer alıyor:

  • Büyük indirimler, hedef tutturma karşılığında verilen iadeler, teklif tabanlı pazarlama geliştirme fonları gibi ilgi çekici para ödülleri.
  • Uzman iş ortaklarında iadeler %20’ye kadar ulaşacak.
  • Öncelikli ön satış ve uygulama desteği.
  • Pazarlama ve satış araç kitleri.
  • Eğitim materyalleri, çevrim içi ve çevrim dışı eğitim seansları ve atölye çalışmaları.

Programın bir sonraki aşamasında Kaspersky Lab, iş ortağı portalını güncelleyecek. Portalda raporlar, web seminerleri, rakip karşılaştırmaları ve sertifikalar gibi değerli bilgiler bulunabilecek. Yeni iş ortakları özel olarak tasarlanan İş Ortağı Karşılama eğitimine katılacak ve yeni başlayanların satış yapıp hızla para kazanmaya başlaması için gereken her şey sunulacak.

Güney Bilişim Genel Müdürü Uğur Kara, “Kaspersky United programını, Kaspersky Lab’ın iş ortaklarına yaptığı bir yatırım ve iş ortaklarını güçlendirme konusundaki kararlılığını yansıtan önemli bir çalışma olarak değerlendiriyoruz. Önceki Kaspersky Partner Programı’ndan ilham alan bu program, Kaspersky Lab’ın global trendlerinin iş ortakları tarafından daha kolay ve hızlı bir şekilde benimsenmesine yardımcı oluyor. Kaspersky Lab platinum iş ortağı olarak, müşterilerin kurumsal hedeflerine uyum sağlamak için BT yatırımlarına daha fazla önem verdiğini, bu yatırımların gerçek bir iş değeri olmasını sağlayan belirli çözümlere odaklandıklarını ve kendilerine değer veren firmalarla yakın ilişki içinde olduklarını görüyoruz. Eskiden olduğu gibi bir çözümü birçok müşteriye uygulamak yerine, artık müşterilerimizin işine değer katan uzmanlık seviyesinde geliştirilmiş özel çözümler sunmamız gerekiyor. Kaspersky Lab United programının bu doğrultuda hem iş ortaklarına hem de müşterilere yardımcı olacağını düşünüyorum.” dedi.

Kaspersky United programı 1 Ocak 2019 tarihinde başladı. Kaspersky Lab iş ortağı olmak veya özel hizmet almak için portalı ziyaret edebilirsiniz.

Kaspersky Lab, ThingsPro Suite çözümündeki yedi açığı kapattı

Endüstriyel kontrol sistemi geliştiricileri açıklara karşı düzenli kontroller yapmalı

Kaspersky Lab uzmanları ThingsPro Suite adlı endüstriyel IoT platformundaki önceden bilinmeyen yedi açığın tespit edilmesine ve kapatılmasına yardımcı oldu. ThingsPro Suite, endüstriyel kontrol sistemlerinde veri toplama ve uzaktan analiz için kullanılıyor. Bulunan açıkların bazıları, tehdit gruplarının endüstriyel IoT ağ geçitlerine yetkili erişim sağlamasına ve tehlikeli komutlar kullanabilmesine olanak tanıyordu. Tespit edilip raporlanan açıkların tümü platformun geliştiricisi olan Moxa tarafından kapatıldı.

ThingsPro Suite, endüstriyel tesislerdeki Operasyonel Teknoloji (OT) cihazlarından otomatik olarak veri toplayan ve bunları daha sonra analiz etmek için bir Nesnelerin İnterneti (IoT) bulutuna gönderen bir endüstriyel IoT (IIoT) platformu. Ancak, bu tür platformlar IIoT entegrasyonu ve bakımını kolaylaştırsalar da yeterli güvenlik önlemleri alınmadan geliştirilip kullanıldıklarında tehlikeli olabiliyorlar. Bu çözümler BT ve OT güvenlik alanları arasında bir bağlantı noktası görevi gördüğünden, burada görülen açıklar saldırganların endüstriyel ağa erişmesine neden olabiliyor.

Kaspersky Lab ICS CERT güvenlik araştırmacıları ürünü iki hafta boyunca uzaktan kullanılabilecek açıklara karşı test etti. Çalışmanın sonunda yedi adet sıfır-gün açığı tespit edildi.

Bunların en ciddi olanlarından biri, saldırganların hedef IIoT ağ geçidinde istediği komutu uzaktan çalıştırabilmesine imkan veriyordu. Diğer bir açık ise siber suçluların yönetici yetkileri alarak cihazın ayarlarını değiştirmesini sağlıyordu. Ayrıca açıklardan otomatik olarak da yararlanılabiliyordu. Siber suçlular farklı kurumlarda bulunan birden fazla Moxa ThingsPro IoT ağ geçidini otomatik olarak ele geçirebiliyor ve bu kurumların endüstriyel ağlarına erişebiliyordu.

Kaspersky Lab Güvenlik Araştırmacısı Alexander Nochvay konu hakkında şunları söyledi:

Moxa, endüstriyel sistemler alanında güvenilen ve saygın bir marka. Ancak şirketin geniş deneyimi ve uzmanlığına rağmen yeni ürününde bir dizi açık bulunuyordu. Bu da endüstri liderlerinin düzgün siber güvenlik testleri yapmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Endüstriyel kontrol sistemi geliştiricilerinin açıklara karşı düzenli kontroller yapmalarını, endüstriyel sistemlere yönelik çözümlerin güvenliğini geliştirme sürecinin ana parçalarından biri haline getirmelerini tavsiye ediyoruz.”

Endüstriyel kontrol sistemlerinin güvenli olmasını isteyen şirketlere şunları tavsiye ediyoruz:

  • IIoT ağ geçidi cihazlarının kurumun OT ve BT ağlarına erişimini olabildiğince kısıtlayın.
  • IIoT ağ geçidi cihazlarına kurumun ağından ve internet üzerinden erişimi olabildiğince kısıtlayın.
  • Kurumun OT ağına uzaktan erişimi ve OT ağındaki her bir endüstriyel kontrol sistemi bileşenine (iş istasyonları, sunucular ve diğer ekipmanlar) erişimi takip edin.
  • Ağ saldırılarını tespit edip önlemek için kurumsal ağ ve OT ağında, ağ trafiğini analiz etmek için tasarlanan çözümler kullanın.
  • OT ağındaki trafiği takip edip derinlemesine analiz yapabilen ve endüstriyel ekipmanlara yönelik saldırıları tespit eden özel çözümler kullanın.
  • Kurumun BT ve OT ağlarındaki ana makinelerin güvenliğini sağlamak için zararlı yazılım ve siber saldırılara karşı koruma sunan çözümler kullanın.
  • Kurumun OT ağına erişebilen çalışanlarınıza, iş ortaklarınıza ve tedarikçilerinize siber güvenlik eğitimi verin.
  • Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi Gartner, şirketlerin gelişmiş OT güvenliği çözümü seçmesine yardımcı olmak için Rekabetin Durumu: Operasyonel Güvenlik (Yazan: Ruggero Contu, Yayın tarihi: 29 Ekim 2018) adlı raporu yayınladı. Kaspersky Lab çözümleri raporda şu kategorilerde yer aldı: OT uç nokta güvenliği, OT ağ görünürlüğü ve takibi, anormal durum tespiti, vaka müdahalesi, raporlama ve OT Güvenlik Hizmetleri. Raporun tamamını görmek için Gartner’ın web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Raporun tamamının ücretsiz bir kopyasını Kaspersky Lab ICS CERT web sitesinde okuyabilirsiniz.

Askaynak standartlara göre ark kaynağı pozisyonu sembollerinin doğru okunmasına dikkat çekiyor

Yayınladığı içeriklerle kaynak ustalarına her konuda eğitici bilgiler veren Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, WPS (Kaynak Prosedürü Şartnamesi) formlarında kaynak ustalarının üzerine eğilmesi gereken en önemli konular arasında yer alan kaynak pozisyonlarının doğru okunması için ipuçlarını paylaşıyor. Kaynak sektöründe yapılan işlemlerin WPS’e uygun olması gerektiğinin altını çizen Askaynak yetkilileri bu formlarda bulunan PA, PB, PC, PD, PE, PF, PG ve PH kodlu kaynak pozisyonu sembollerinin doğru okunmasının da kaynak işlemlerinde pratiklik sağlayacağını aktarıyor. Askaynak’ın kaynak sembollerinin doğru okunması için paylaştığı faydalı videolar ve Askaynak’ın tüm yenilikçi ürünleri hakkında bilgi almak için Askaynak Tv Youtube sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak Prosedürü Şartnamesi (WPS): Kaynak talimatı; İlgili Proje standardı (ASME ve/veya EN standartları) kodlarına uygun şekilde hazırlanmış, kaynak ağzı detayını, kullanılacak kaynak yöntemini, elektrod ve/veya kaynak teli tipini ve çapını, akım, volt, kaynak pozisyonu, kaynak paso sayısı ve benzeri bilgileri içeriyor. Askaynak’a göre PA, PB, PC, PD, PE, PF, PG, PH ve PJ kodlarıyla sembolize edilen kaynak pozisyonlarının doğru okunuşları ise şöyle:

PA – Düz kaynak pozisyonu olarak adlandırılır. Düz olarak yerleştirilmiş iki malzeme üzerinde elektrod uygun bir açı ile tutularak kaynak uygulaması yapılır.

PB – Köşe kaynak pozisyonu olarak adlandırılır. Yatay ve dikey pozisyondaki iki malzemenin birleşmesi ile oluşan köşe üzerinde elektrod 45 derece açı ile tutularak kaynak uygulaması gerçekleştirilir.

PC – Yatay yada korniş pozisyon olarak adlandırılır. Duvar düzleminde yerleştirilmiş iki malzeme üzerinde elektrot uygun bir açı ile tutularak kaynak uygulaması gerçekleştirilir.

PD – Tavan-köşe kaynağı olarak isimlendirilen PD pozisyonunda ise 45 derecelik elektrod açısıyla baş üstü konumda kaynak işlemi gerçekleştirilir.

PE – Tavan pozisyonu olarak adlandırılır. Elektrodun aşağıda kaynak parçasının ise yukarıda olduğu baş üstü pozisyonda kaynak işlemi yapılması gerektiğini sembolize ediyor.

PF – Aşağıdan yukarı kaynak pozisyonu olarak adlandırılır. Dikey düzlemde aşağıdan yukarıya ilerleyerek gerçekleştirilen kaynak uygulamasını ifade eder.

PG – Yukarıdan aşağı kaynak pozisyonu olarak adlandırılır. Dikey düzlemde yukarıdan aşağıya ilerleyerek gerçekleştirilen kaynak uygulamasını ifade eder.

PH ve PJ pozisyonları ise boru kaynaklarında tercih ediliyor. PH pozisyon sembolü aşağıdan yukarıya kaynak işlemini temsil ederken PJ pozisyonu da yukarıdan aşağıya kaynak işlemi yapılması gerektiğini gösteriyor. Örnek olarak boru kaynağı uygulamalarında yaygın olarak kullanılan selülozik elektrotlar hem PH hem de PJ pozisyonlarında kullanılabilmektedirler.

Askaynak’ın paylaştığı faydalı içerikler Askaynak’ın tüm yenilikçi ürünleri hakkında bilgi almak için https://www.askaynak.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

IronKey D300 ile GDPR’a Uyum Süreçlerinizi Güvenle Yönetin

Kingston Technology Company Inc’in Flash bellek iştiraki, bellek ürünleri ve teknoloji çözümlerinde dünya lideri Kingston Digital Inc, IronKey™ D300SSıralı (D300SM) şifreli USB Flash sürücünün yönetilebilir modelini duyurdu. Tamamen şifreli ve yönetilebilir bu USB sürücü, endüstri standartlarını uygulamada büyük önem taşıyor. D300 serisinde kullanılan güçlü veri şifreleme özelliği bu sürücülerin GDPR ve New York finansal yönetmeliklerine uygun bir şekilde veri depolamasını sağlıyor.

IronKey D300SM’de bulunan IronKey EMS veya DataLocker’ın SafeConsole®adlı yazılımlarI binlerce sürücüye erişim sağlıyor ve sürücülerin tek noktadan yönetilmesine imkan veriyor. Bu yazılımlar hem bulut tabanlı hem de yerinde kullanımda her bir sürücü için parola sağlamlığı ve yeniden deneme limitlerini belirlerken yöneticilere kayıp veya çalıntı sürücüleri devre dışı bırakma yetkisi veriyor. Bunlara ek olarak unutulan parolaları yeniden oluşturma gibi işlemler yapılmasını sağlıyor. Bu model, SafeConsole desteğine sahip ilk IronKey sürücüsü olma özelliği de taşıyor. SafeConsole yazılımını kuran müşteriler sürücülerini rahatlıkla kullanabiliyor.

FIPS 140-2 Level 3 sertifikasına sahip olan IronKey D300SM’nin XTS modunda donanım tabanlı 256-bit AES şifreleme kullanılıyor. Sürücünün üzerinde kendine özgü bir seri numarası ve barkod yer alıyor. Ağ yöneticileri fiziksel denetimler veya varlık yönetimi çalışmaları sırasında bu kodu kolayca taratabiliyor, böylece süreç daha verimli ve rahat hale geliyor. Ayrıca sanal bir klavye ile kullanıcılara parolayı fiziksel klavye ile değil fare ile tıklayarak girme olanağı sunuluyor. Böylece, sürücüyü başka bilgisayarlarda kullanırken olası bir tuş kaydına karşı daha üst düzey bir koruma sağlanıyor.

“Kingston olarak ödüllü IronKey D300 serisinde yer alan sıralı sürücünün yönetilebilir bir modelini piyasaya çıkararak her seviyedeki kurumlara daha kapsamlı bir şifreli USB çözümleri sunuyoruz.” diyen Kingston Şifreli USB Ürünleri Müdürü Richard Kanadjian, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu ürün bizim birden fazla platformla uyumlu ilk şifreli USB sürücümüz. IronKey EMS veya SafeConsole kullanıcıları D300SM modelini kurumlarının mevcut akışına kolayca dahil edebilir.”

Kingston IronKey D300 Sıralı Yönetilebilir Model Teknik Özellikleri:

  • Şifreli: Şifreleme sayesinde, parolayı bilmeyen kimse sürücüde sakladığınız verilere erişemez.
  • Sıkça talep edilen BT gereksinimlerini karşılar: IronKey D300, FIPS 140-2 Level 3 sertifikasına sahiptir ve TAA ile uyumludur. Böylece sürücünün kurumlar ve devletler tarafından en sık talep edilen BT gereksinimlerini karşıladığından emin olabilirsiniz.
  • Binlerce sürücüyü kolayca yönetin: IronKey EMS veya SafeConsole ile erişim ve kullanım politikalarını tek bir noktadan uygulayabilir, binlerce sürücüyü kolayca yönetebilirsiniz.
  • Benzersiz Seri Numarası ve Taranabilir Barkod: Kullanım, iade ve fiziksel denetim esnasında yalnızca barkodu okutarak veya taratarak zamandan tasarruf edebilirsiniz.
  • Arayüz: USB 3.1 Gen 1
  • Kapasite3: 4GB, 8GB, 16GB, 32GB, 64GB, 128GB
  • Hız4USB 3.1 Gen 1: 4GB: 80MB/s okuma, 12MB/s yazma

8GB ve 16GB: 165MB/s okuma, 22MB/s yazma

32GB: 250MB/s okuma, 40MB/s yazma

64GB: 250MB/s okuma, 85MB/s yazma

128GB: 250MB/s okuma, 85MB/s yazma

USB 2.0: 4GB: 30MB/s okuma, 12MB/s yazma

8GB–128GB: 30MB/s okuma, 20MB/s yazma

  • Boyutlar: 3,06″ x 0,9″ x 0,47″ (77,9 mm x 22,2 mm x 12,05 mm)
  • Su geçirmezlik5: 4 ft’e (1,22 m) kadar, IEC 60529 IPX8 ile uyumludur.
  • Çalışma Sıcaklığı: 32°F ila 140°F (0°C ila 60°C)
  • Depolama Sıcaklığı: -4°F ila 185°F (-20°C ila 85°C)
  • Uyumluluk: USB 3.0 ile uyumlu ve 2.0’a uygun
  • Minimum Sistem Gereksinimleri:
    • USB 3.0 ile uyumlu ve 2.0’a uygun
    • Kullanım için iki (2) boş sürücü harfi gereklidir
  • Şunlara uygundur: Windows® 10, Windows 8.1, Windows 8, Windows 7 (SP1), Mac OS (v. 10.11.x – 10.14.x)
  • Standart Sürücü şunlara uygundur: Windows® 10, Windows 8.1, Windows 8, Windows 7 (SP1), Mac OS (v. 10.11.x – 10.14.x), Linux v.2.6x+ 6
  • Yönetilebilen Sürücü şunlara uygundur: Windows® 10, Windows 8.1, Windows 8, Windows 7 (SP1), Mac OS (v. 10.11.x – 10.14.x)
Kingston IronKey D300SM Uyum Tablosu
İşletim Sistemi Dosya Aktarımı SafeConsole/

IronKey EMS

Windows® 10, 8.1. 8, 7 (SP1) Evet Evet
Mac OS X v.10.9.x – 10.12.x Evet Evet
Linux v.2.6.x+6 Evet7 Hayır

1 IronKey EMS/SafeConsole by DataLocker ayrı satılır.

2 Parola gereksinimleri, IronKey D300SM Yönetilebilir sürücüleri için IronKey EMS kullanarak yapılan kurulum esnasında Yönetici tarafından belirlenir.

3 Burada listelenen Flash depolama cihazlarındaki kapasitelerin bir bölümü biçimlendirme ve diğer işlevler için kullanılmaktadır ve veri depolamada kullanılamaz. Bu nedenle, veri depolama için sunulan kapasite ürünlerde listelenen miktardan daha azdır. Daha fazla bilgi için kingston.com/flashguide adresindeki Kingston Flash Bellek Rehberi’ne göz atın.

4 Hızlar; bilgisayar donanımına, yazılıma ve kullanıma göre değişebilir.

5 Kullanım öncesinde ürün temiz ve kuru olmalıdır.

6 Bazı Linux dağıtımları, DataTraveler komutlarının terminal uygulama penceresinde düzgün çalışması için süper kullanıcı (kök) yetkileri gerektirir.

7 D300SM; login, logout ve password change gibi sınırlı sayıda Linux komutuna destek verir.

773 milyon mail hacklendi, uzmanlar ne diyor?

Gizlilik ve güvenlik uzmanı Troy Hunt, yakın zaman önce internette ortaya çıkan ve 700 milyon e-posta adresi ile 1,1 milyardan fazla kullanıcı adı-parola ikilisini içeren “Collection#1” adlı veri tabanı hakkında bir blog yazısı yayınladı. 87 GB boyutundaki Collection #1, MEGA bulut servisinde ve popüler bazı dark web forumlarında paylaşıldı. Eşi benzeri bulunmayan bilgiler içeren veri tabanı, 2008’den bu yana çeşitli kaynaklardan sızdırılan veri listelerinden meydana geliyor.

Konu hakkındaki kaygılarını dile getiren Kaspersky Lab Güvenlik Uzmanı Sergey Lozhkin,“Sızıntılarla ilgili çok uzun süredir devasa boyutlarda veri toplanıyor. Öyle ki bazı hesap bilgileri artık geçerliliğini yitirmiş olabilir. Ancak, insanlar bu tehlikenin her geçen gün daha çok farkında olsalar da aynı parolaları birden fazla web sitesinde kullanmaya devam ediyorlar. Toplanan bu veriler kolaylıkla bir e-posta ve parola listesi haline getirilebiliyor. Saldırganların yapması gereken tek şey basit bir yazılımla parolaların çalışıp çalışmadığını kontrol etmek olacaktır. Hesaplara izinsiz erişimin sonuçları; suçluların kurbanın kişi listesindeki isimlere otomatik olarak zararlı e-postalar gönderebildiği verimli kimlik avı saldırılarından, kurbanın tüm dijital kimliğini veya parasını çalmak veya sosyal medya ağlarındaki verilerini ele geçirmek için tasarlanan hedefli saldırılara kadar çeşitlilik gösterebiliyor” dedi.

“İnternet üzerindeki faaliyetlerinde e-posta kimlik bilgilerini kullanan herkesin en kısa sürede şu adımları atmalarını tavsiye ediyoruz:

  • https://haveibeenpwned.com/ adresine girerek e-posta hesabınızın ele geçirilip geçirilmediğini kontrol edin.
  • En önemli veya hassas hesaplarınız (internet bankacılığı, çevrimiçi ödeme veya sosyal medya ağları gibi) için güçlü parolalar kullanın ve bunları düzenli olarak değiştirin.
  • Kaspersky Password Manager gibi bir parola yöneticisi kullanın. Böylelikle, tüm diğer parolalarınızı saklayan güvenli kasanın ana parolasını hatırlamanız yeterli olacaktır.
  • Mümkün olan her yerde iki faktörlü kimlik doğrulama sistemini uygulayın.”

Hitachi Vantara akıllı havaalanlarına özel çözümler sunuyor

Asırlık endüstriyel tecrübesiyle IoT dışında BT (bilgi teknolojileri) ve OT (operasyonel teknolojiler) tarafında önemli projelere imza atan Hitachi’nin bir iştiraki olan Hitachi Vantara, havalanı yönetimine özel çözümler sunuyor. 24 saat yaşayan havaalanlarının dijitalleşme sürecine bütünsel yaklaştıklarını ifade eden Hitachi Vantara Ülke Müdürü Önder Sönmez, havaalanlarına özel çözümleri oluşturan parçalar arasında IoT alanındaki deneyimlerini ortaya koyduklarını aktardı.

Hitachi Vantara olarak havaalanlarında başarılı dijital dönüşüm süreçleri elde etmek için operasyonlar ve süreçlerin iyileştirilmesi, yolcuların tecrübesi ve yeni iş modelleri geliştirmek gibi kritik konuların üzerine kurulu bir çözüm ağı sunduklarını belirten Sönmez, “Havaalanları yönetimi tarafında gerçekleştirilen projeler güvenlik, yolcu deneyimi, karlılık ve sürdürülebilirlik olmak üzere 4 temel yönetimden oluşuyor. Hitachi olarak bu alanda güvenlik, yolcu deneyimi ve iş verimliliğini artırmaya odaklandık. Hatta bununla ilgili küresel ölçekte gerçekleştirdiğimiz birçok başarılı proje var” dedi.

“Dijital havaalanı yönetimi projelerinde bütünsel bir yaklaşım sunuyoruz”

Tüm dünyada dijital dönüşümü gerçekleştirirken toplumun sorunlarına çare üretmek veya küresel sorunlara çözüm getirmek gerektiğini düşünerek hareket ettiklerini aktaran Sönmez, IoT projelerinin başarısında insan kaynağının yönetimi, sabit yapıların kaynaklarının yönetimi ve diğer varlıkların yönetimi olmak üzere 3 konuya odaklandıklarını belirtirken sözlerine şöyle devam etti: “Havaalanı çözümlerinde de, her biri IoT’nin parçaları olabilecek şekilde bütünsel yaklaşımımız içerisinde şu başlıklara yer veriyoruz: Akıllı enerji, lojistik, güvenlik ve emniyet, yapay zeka, analitik, havaalanı operasyonlarının optimizasyonu, dijital havaalanı yönetimi, seyahat deneyimi, alışveriş deneyimi, akıllı mobilite ve akıllı binalar. Gerçekleştirdiğimiz projelerde süreçlerin otomasyonu, iş gücünün mobil hale getirilmesi, tedarik zincirinin daha verimli hale getirilmesi gibi temel faydaların yanı sıra, daha iyi bir müşteri deneyimi yaşatacak ve karlılığı artıracak yeni iş modelleri de geliştirebiliyoruz. 360 derece yaklaşım sunduğumuz Dijital Havaalanı Yönetimi çalışmalarımızda risk ve varlık yönetimi hizmeti de veriyoruz.”

Şık Tasarımıyla Göz Dolduran Acer Swift 3 ile Sevginizi Yansıtın

Sevgiler gününde hem kullanışlı hem de şık bir hediye arayışında olanlar için teknoloji devi Acer mükemmel bir seçenek sunuyor: Acer Swift 3. 10 saate varan pil ömrü ile sevgilinizi “şarjım bitiyor” derdinden kurtaracak olan dizüstü bilgisayar, özellikle sık seyahat etmeyi ya da gün içinde mobil olmayı sevenlerin vazgeçilmezi olacak.

1,80 kg ağırlığıyla her yere kolayca taşınabilen Swift 3, 10 saate varan pil ömrü, ultra ince, şık metal tasarımı ve 6,3 mm inceliğindeki çerçevesi ile dikkat çekiyor.

8. Nesil Intel® Core™ i5 işlemcisi, 2 GB belleğe sahip NVIDIA® GeForce® MX150 ekran kartı, 256 GB SSD depolama kapasitesi, 4 GB DDR4 belleği ile gün boyu performanstan ödün vermeden çalışmanızı sağlıyor. 15,6 inç Full HD (1920×1080) görüntü kalitesine sahip LCD ekranı ve canlı renkler sunan IPS teknolojisi, arka aydınlatmalı klavyesi, karmaşık şifreleri hatırlama derdinden kurtaran parmak izi okuyucusu gibi birçok özelliği ile birlikte geliyor.

Windows 10 Home işletim sistemine sahip Acer Swift 3, 2 adet hoparlörü ve stereo ses modunun yanı sıra, HDMI, USB 2.0, USB 3.0 (2 adet) ve USB 3.1 Type-C bağlantı noktalarına da sahip. USB 3.1 Type-C, küçük ve iki taraflı kullanıma da uygun tasarımı sayesinde “bağlantı cihazını ters taktım” endişesine son verirken güç aktarımını da kolaylaştırıyor, USB 3.0 ise uyku modunda şarj işlemini destekliyor.

Sevgilisini hem kullanışlı hem de zarif bir hediye ile sevindirmek isteyenler için ideal olan Acer Swift 3 (SF315-52G) 4.499 TL’den satışa sunuluyor.

HyperX’in yüzleri NBA yayınlarına renk katacak

Son zamanlarda e-spor alanına yaptığı yatırımlarla dikkat çeken HyperX; Post Malone, Gordon Hayward, Joel Embiid, JuJu Smith-Schuster, Pokimane, Shroud, Daigo, De’Aaron Fox ve Rush gibi ünlü isimlerin dahil olduğu We’re All Gamers adlı 2019 reklam kampanyasını hayata geçiriyor. Kampanya HyperX’in ABC kanalında yayınlanan NBA Saturday Primetime programı sunum sponsorluğunun bir parçası olacak.

Kingston Technology Company’nin oyunculara yönelik bölümü olan, oyunculuk ve e-spor alanlarında lider HyperX, 2019’da televizyonlarda, dijital ve sosyal mecralarda yayınlanacak “We’re All Gamers” adlı ilk reklam kampanyasını duyurdu. Kampanyada Post Malone, Joel Embiid, Shroud, Gordon Hayward, Pokimane, JuJu Smith-Schuster, Daigo, De’Aaron Fox ve Cloud9’dan Rush gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren ünlüler ve yetenekli sanatçılar yer alıyor. Reklamlarda bu isimlerin her birinin oyuncu ruhu yansıtılıyor.Kampanyanın yaratıcı liderliğini ise Envoy adlı ajans üstleniyor.

NBA Saturday Primetime programlarının yeni sunum sponsoru olan HyperX’in “We’re All Gamers” televizyon reklamları 19 Ocak’ta başlayacak ve NBA playoff maçları ile finalleri süresince ABC ve ESPN kanallarında yayınlayacak. Reklam süresine ek olarak HyperX markası da maçlardaki molalarda görülebilecek. ESPN’de yayınlanan SportsCenter programında da NBA sezonu boyunca HyperX’in sanal setleri yer alacak.

“We’re All Gamers” reklam kampanyası, büyük ekranda maç seyrederken devre aralarında veya oyun durduğunda mobil cihazlara baktığımız günümüzün çift ekranlı dünyasına entegre olacak şekilde tasarlanıyor. Dört ünlü isim ve oyuncu kişiliklerinin yansıtıldığı 30 saniyelik reklamların bir örneğini burada bulabilirsiniz.

Ünlü İsimlerden Alıntılar (karışık sırayla)

“HyperX ile birlikte oyuncu topluluğunu desteklemek beni heyecanlandırıyor. Sen ge kulaklığını al ve oyuna başla.” –Post Malone, ödüllü müzisyen.

“Ne oynarsam oynayayım kazanmayı severim. HyperX benim için hazırladığı oyuncu karakterinde bu ruhu yakaladı. Rakiplerimi ezerken beni izle.” –Joel Embiid, NBA’de profesyonel basketbolcu

“HyperX’in benim için tasarladığı bu animasyonu paylaşmak heyecan verici. 2019’da daha fazla rakibimi alt etmek için sabırsızlanıyorum.”  Shroud, ünlü yayıncı

“HyperX’in bu kampanya için beni nasıl dönüştürdüğünü görmek çok etkileyiciydi. Oyunlar içimdeki rekabetçi ruhu açığa çıkarıyor ve bunu herkesin görecek olması bana heyecan veriyor.” – Gordon Hayward, NBA’de profesyonel basketbolcu

HyperX her gün yapmaktan keyif aldığım şeye yardımcı oluyor, 2019’da bizi neler beklediğini görmek için sabırsızlanıyorum.” – Pokimane, ünlü yayıncı

“Sahada değilken oyunlarda mücadele ediyorum. HyperX benim için bu tutkumu yansıtan inanılmaz bir karakter yaratmış. Göğsüme köpeğim Boujee’yi bile eklemişler.”  JuJu Smith-Schuster, NFL’de profesyonel Amerikan futbolu oyuncusu

“HyperX’in bu kampanyada ‘The Beast’ felsefesini hayata geçirdiğini görmek harika. Hepimizin içinde, rekabet ederken açığa çıkan bir oyuncu ruhu var ve HyperX Hepimiz Oyuncuyuz diyerek bu fikri inanılmaz bir şekilde yansıtmış.” – Daigo, Street Fighter şampiyonu

“HyperX, 2017’de profesyonel olduğumdan beri hep yanımda.Hayranlarımın benim için karakterler yarattığı olmuştu fakat sonunda benim de tasarımına katkıda bulunduğum resmi bir karaktere sahip olmak çok iyi.”– De’Aaron Fox, profesyonel NBA oyuncusu

“CSGO’da en iyi olmaya çalışmak çok özel bir şey.Kullandığım takma ad, büyük maçları kazanmamızı sağlayan kritik anlarda vücuduma akın eden adrenalinden ileri geliyor.Bu duyguya benzer başka bir şey bulmak gerçekten zor. HyperX kazanma heyecanını yaşamama yardımcı oluyor.”  Rush, profesyonel CSGO oyuncusu

ESPN kanalında reklam süresi ve entegrasyonların yanı sıra kampanya Twitter, Instagram ve Facebook gibi sosyal medya kanallarında ve video servislerinde de yer alacak. Kampanyadaki reklamlar 6, 15, 30 ve 60 saniyelik videolar şeklinde tasarlanıyor. HyperX kampanyaya yıl içinde daha fazla ünlü ismi katmayı planlıyor. Bunlar arasında oyun tutkunu futbolcular ve farklı isimlerde yer alıyor.

“We’re All Gamers kampanyasını, HyperX markasını NBA tutkunlarına ve oyun severlere tanıtmak için hazırladık.” diyen HyperX Kurumsal Pazarlama Direktörü Daniel Kelley, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Oyun dünyasında kitleleri etkileyen isimlerin yaratıcılığı, onların 2019 kampanyasındaki HyperX tasarımlı oyuncu ruhlarını geliştirmemize yardım etti.”

HyperX’in bu reklam kampanyasıyla tüm oyuncuların yanında olduğunu bir kez daha gösterdiğini vuırgulayan Kelley “PC veya konsol tercih etmesi, NBA ya da NFL oyuncusu olması, popüler yayıncı veya profesyonel e-sporcu hatta müzisyen olması fark etmeksizin tüm oyuncuları gerçekten birleştiren şey oyunların verdiği heyecan. HyperX de bunu en iyi şekilde yapmalarına yardımcı oluyor.” diyor.

Kaspersky Lab, 2050 Tahminlerini Açıkladı

Earth 2050, insanlığın karşılaşabileceği küresel sorunları tanımlamak ve bunların olası çözümlerini belirlemek amacıyla önümüzdeki 30 yıl içinde gerçekleşebilecek sosyal ve teknolojik gelişmeler hakkındaki tahminleri bir araya getiren, ödüllü bir interaktif multimedya projesi. Kaspersky Lab’ın 20. kuruluş yıl dönümünde açılan web sitesinde birçok farklı konuyu ele alan çeşitli tahminler, gelecek senaryoları ve daha fazlası yer alıyor.

Son olarak siteye katkıda bulunan isimlerin arasına yenileri katıldı. Bunlar arasında İngiltere Kraliyet Astronomu, Cambridge Üniversitesi’nde Profesör ve Royal Society Başkanı olan Lord Martin Rees, yatırımcı ve girişimci Steven Hoffman, insan hakları savunucusu Peter Tatchell’in yanı sıra Kaspersky Lab güvenlik araştırmacısı Dmitry Galov ve zararlı yazılım analisti Alexey Malanov bulunuyor.

2050 için ortaya konulan yeni görüşler arasında şunlar yer alıyor:

  • Beyne yerleştirilen çipler sayesinde düşünce ile çalışan doğrudan bağlantıların mobil cihazların yerini alması. Bilgi ve beceri de yüklenebilen bu çiplerin bireysel bilinç ve düşünce gizliliğine etkisi.
  • Gen düzenleme ile tüm canlıları genetik düzeyde değiştirebilme becerisi.
  • Gelişmiş makine öğrenimi/yapay zeka sistemlerinin yaptığı hataların potansiyel etkileri.
  • Mevcut politik sistemlerin gerilemesi ve sıradan insanların kanunlara onay verme yetkisine sahip olduğu ‘vatandaş hükümetlerinin’ yükselişi.
  • Fosil yakıtların tükenmesiyle tekno-endüstriyel çağın sona ermesi. Bununla birlikte ortaya çıkacak ekonomik ve çevresel çöküş.
  • Çoğu insanın vegan olmasıyla endüstriyel ölçekli et üretiminin sona ermesi ve ve etin açık alanda yetişen canlı hayvanlardan alınan biyopsi yoluyla üretilmesi.

Kaspersky Lab güvenlik araştırmacısı Dmitry Galov’un 2050 tahminleri ise şöyle: “2050’ye geldiğimizde, beynimizin nasıl çalıştığına dair bilgimiz ve beyni onarma becerimiz o kadar gelişecek ki her şeyi hatırlamak ve yeni şeyleri inanılmaz bir hızda öğrenmek normal hale gelecek. Çoğu çocuğa öğrenme becerilerine destek olmak için en yeni bellek geliştirme çipleri takılacak ve bu da eğitimi daha önce hiç olmadığı kadar kolay hale getirecek. Kafa yaralanmaları nedeniyle oluşan beyin hasarı kolaylıkla onarılabilecek, hafıza kaybı artık bir sorun olmaktan çıkacak ve depresyon gibi akıl hastalıkları hızla tedavi edilecek. Bunların temelini oluşturan teknolojiler 2010’ların sonundan beri mevcut. Bellek çipleri aslen 2018’deki derin beyin uyarı çiplerinin doğal bir uzantısı.

Ancak her teknolojinin bir de karanlık yüzü var. 2050’de bellek geliştirici çiplerin tıbbi, sosyal ve ekonomik etkileri büyük olacak fakat bunlar aynı zamanda siber saldırılara da açık olacak. Bunların sonucunda ortaya çıkacak yeni tehditler arasında, politik olaylar veya anlaşmazlıklara dair anıların eklenmesi veya çıkarılmasıyla geniş insan gruplarını toplu bir şekilde etki altına almak gibi durumlar bulunacak. Hatta ‘insan botnetler’ bile oluşturulabilecek. Bu botnetler insanların beyinlerini, siber suçlular tarafından kontrol edilen bir ağ şeklinde birbirine bağlayabilecek. Kurbanların bundan haberi bile olmayacak. Önceki yıllarda görülen siber tehditler yeni amaçlar edinerek siber casusluk için dünya liderlerinin hafızalarını hedef alacak. Ayrıca hafızalarını çalmak, silmek veya kilitlemek (örneğin fidye için) amacıyla ünlü kişiler, sıradan insanlar ve şirketler de hedefte olacak. Bu tehditlerin mümkün olmasının sebebi, bu teknolojilerin gelişmeye başladığı 2010’lu yıllarda gelecekte karşılaşılabilecek potansiyel güvenlik açıklarına öncelik verilmemesi ve sağlık ve güvenlik sektörleri, kanun koyucular ve diğerlerinin gelecekteki riskleri anlamak ve belirlemek için bir araya gelmiş olmamasıdır.

İlham verici ve düşündürücü tahminler hakkında daha fazla bilgi için Earth 2050 sayfasını ziyaret edebilirsiniz.