Blockchain Türkiye Platformu’nun Yürütme Kurulu Üyeleri İlk Kez Basınla Buluştu

Blockchain teknolojisinin Türkiye’de yaygınlaşması, faydalarının araştırılması ve kullanımının artırılması amacıyla Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) liderliğinde kurulan ve Haziran ayında duyurusu yapılan Blockchain Türkiye Platformu’nun yönetim kurulu üyeleri düzenlenen toplantıda basınla ilk kez bir araya geldi. 

Finanstan tedarik zinciri yönetimine, sağlıktan enerjiye kadar birçok sektörde kullanım alanları araştırılan bir teknoloji olarak dikkat çeKEN Blockchin teknolojisi sunduğu güvenli ve şeffaf yapıların yanı sıra yeni iş modellerinin doğmasına da aracı oluyor. Bu teknolojinin potansiyelinin, faydalarının ve kullanım alanlarının araştırılması amacıyla kurulan Blockchain Türkiye Platformu’nun Yürütme Kurulu’nda yer alan isimler düzenlenen etkinlikte basınla bir araya geldi. Platformun üyeleri ise şöyle: Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Dr. Soner Canko, Accenture Türkiye Genel Müdürü Dilnişin Bayel, Akbank Direkt Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özistek, BTCTurk CEO’su Özgür Güneri ve Ford Otosan CDO’su Hayriye Karakuzu Karadeniz. 

WhatsApp sohbetlerinizi yedeklerken tuzağa düşmeyin

Bundan tam bir ay sonra, WhatsApp ve Google, Android kullanıcılarının Google Drive’da depolanan eski WhatsApp sohbet yedeklerini silecek. Telefon belleğindeki sohbet geçmişi ve yedekler bundan etkilenmeyecek. Aynı zamanda yedekleri iCloud’da depolanan iOS kullanıcılarının da endişe etmesini gerektirecek bir durum yok. Yani güvendeler. Ancak, Google Drive otomatik olarak bir yıldan uzun süredir güncellenmeyen sohbet yedeklerini silecek. Yani, 12 Kasım’dan önce yedeklerini güncellemeyenler veri kaybına uğrayacaklar. 

Android için WhatsApp, sohbetlerinizi Google Drive’a ücretsiz olarak yedekleyecek fakat bu, eski yedeklere zarar verebilir. Kaspersky Lab uzmanları, WhatsApp’ın önde gelen hizmetlerinden olan uçtan uca şifrelenmiş mesajlara alışmış olan kullanıcıların WhatsApp mesajlarının bir kez uygulamadan ayrıldıktan sonra ister Drive’da depolansın ister başka bir yerde, artık bu özellik tarafından korunmayacağı konusunda uyarıyor.  Dolayısyla bu durum güvenlik sorunlarına da neden olabilecek. 

Kaspersky Lab uzmanları buradan hareketle WhatsApp yedeklemelerinin güvenliği ve gizliliği ile ilgili bazı temel soruları yanıtladı:

1. Google neleri depoluyor?

Android için WhatsApp, verilerini Google Drive’a düzenli olarak yedekleyebilir. Bu kopyalar ayarlara bağlı olarak yalnızca metin veya metin, fotoğraf ve video olabilir. Bu yeni bir özellik değil, yedeklemeler senelerdir bu şekilde çalışıyor. Google Drive’a yedekleme ayarlarınızın yapılandırılma durumunu kontrol etmek için Menü -> Ayarlar -> Sohbetler -> Yedekleme adımlarını takip edin. 

2. 12 Kasım’da gerçekleşecek değişiklikler nelerdir?

Her dosya Google Drive’da belli bir alan kaplar ve kalan depolama kotanızı düşürür. Ancak, WhatsApp’in sahibi Facebook ve Google, WhatsApp yedeklemelerini kotaya tabi tutmama konusunda anlaştı. Böylece Google Drive’da daha fazla veri depolayabileceksiniz.

3. Peki silinme nedir?

Uzun zamandır Google Drive’a yedekleme yapmıyorsanız ve WhatsApp’ınızda otomatik yedekleme ayarı kapalıysa eski (bir yıldan daha fazla) kopyalarınız otomatik olarak silinir. Verilerinizin güvenliğini sağlamak için 12 Kasım’dan önce en az bir kez WhatsApp verilerinizi manuel olarak yedeklemelisiniz. 

4. WhatsApp sohbet geçmişi yedeğimi kaybedersem ne olur?

WhatsApp’ı yeni bir telefona yüklediğinizde hala arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz ve grup üyeliklerinizi kaybetmezsiniz fakat sohbet geçmişinizi göremezsiniz.

5. Karşılaşabileceğim riskler nedir?

Bazı riskler hep vardı ve olmaya da devam edecek. WhatsApp’te depolanan sohbetler şifrelenmiştir ve sadece sohbetteki kişiler tarafından okunabilir fakat Google sunucularındaki yedekler bu korumadan mahrum. Google Drive’da depolanan veriler ulaşıma açıktır. Bu yüzden, bu tür bir yedekleme, gizliliğinize karşı olası bir tehdit oluşturur. 

6. Sohbetlerimi yedeklemek istiyorum ama Google’da değil! Ne yapmalıyım?

WhatsApp telefonunuzun belleğini yedekleyebilir. Bu yedekler sohbetlerinizi yeni bir telefona aktarmak için veya WhatsApp silinip tekrar yüklendiğinde geri yükleme yapmak için kullanılabilir. Fakat telefonunuzu kaybederseniz yedeğinizi de kaybedersiniz. Yani verilerinizi manuel olarak hafıza kartınızdan (\sdcard\WhatsApp\) bir bilgisayara veya şifreli bulut hizmetine kopyalamanız gerekir.

7. Daha kolay bir yolu yok mu?

Google Play, WhatsApp verilerinizi depolamak için onlarca uygulama sunuyor. Fakat ne yazık ki hiçbiri tanınmış geliştiriciler tarafından yapılmamış ve birçoğu kök erişim izni gerektiriyor. Bu uygulamaları yüklemek güvenli olmayabilir, hiç farkında olmadan yedekleme uygulaması gibi görünen fena bir Trojan virüsünü telefonunuza bulaştırabilirsiniz. En azından sadece yüksek puan almış ve sıklıkla indirilen uygulamaları yüklemenizi öneriyoruz. Ayrıca akıllı telefonunuzun kötü yazılımlardan korunmasına da dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz. 

Kaspersky Lab Hakkında

Kaspersky Lab, 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren küresel bir siber güvenlik şirketidir. Kaspersky Lab’in derin tehdit zekâsı ve güvenlik uzmanlığı dünyanın dört bir yanındaki işletmelerin, kritik altyapıların, hükümetlerin ve tüketicilerin korunması için sürekli yeni nesil güvenlik çözümlerine ve hizmetlerine dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyüne, lider uç nokta koruması ve gelişen karmaşık dijital tehditlerle mücadele eden bir dizi özelleştirilmiş güvenlik çözümleri de dâhildir. 400 milyonu aşkın kullanıcı Kaspersky Lab teknolojileri ile korunmaktadır ve 270 bin kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı olmaktayız. Daha fazla bilgi için: www.kaspersky.com/tr

Bankalar kendi geliştirdikleri çözümlerle ne kadar güvende?

Dijital bankacılığın gelişmesi her ne kadar müşterilere zamandan ve mekândan bağımsız işlem yapma imkânı sağlasa da güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu EMEA Bölgesi’nde yapılan siber saldırıların %24’ünün hedefinde bankalar yer alıyor. Son yıllarda Türkiye’deki bankalar yoğun bir biçimde siber saldırılarla karşı karşıya kalıyorlar Uzmanların tahminlerine göre, gelecek yıllarda dijitalleşme ve kullanıcı deneyimine bağlı olarak Türkiye’deki bankalar daha zorlu şartlarla karşı karşıya kalacak.

Günümüzde dijital bankacılık dünyada hızla yayılıyor. Bu gelişim Türkiye’de genel ortalamanın üstünde gerçekleşiyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin Mart 2018 verilerine göre, dijital bankacılığı kullananların sayısı 37 milyona ulaştı. Bunun 35,6 milyonu bireysel, 1,7 milyonu ise kurumsal işlem yapanlardan oluşuyor. Bireysel bankacılığı kullananların %66’sı sadece mobil kanallardan işlem yaparken, %13’ü ise sadece internet bankacılığını kullanıyor. Her ikisini kullananların oranı ise yaklaşık %21. Avrupa ortalaması, dijital bankacılık kullanım oranlarında %40 ila %50 aralığında gerçekleşiyor.

Bilgi hırsızlığı dahi mali açıdan sonunuzu getirebilir

Dijital dünyada güvenliği sağlayacak çözümler uzun yıllara dayalı kanıtlanmış tecrübe ve global bir Ar-Ge gücüyle geliştiriliyor. Müşterilerinin kimliğini geleneksel çözümlerle (SMS OTP veya off-line (soft) OTP ) sağlamaya çalışan bankalarda güvenlik riski daha da yüksek olacak. 

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nu da unutmamak gerekiyor. Artık tüm kurumlar kanunen müşterilerinin bilgi ve işlem verilerini saklamak ve korumakla yükümlü olurlarken, kurumların burada yaşayacağı zaaflar onları çok ciddi mali yükümlülükler altında bırakabilecek. Bu alanda bankacılık ve sigortacılık en kritik sektörler olarak öne çıkıyorlar. Artık sadece finansal işlemlere yönelik saldırılar değil, bilgi hırsızlığı da ciddi yaptırımları beraberinde getirecek. Bu noktada bankaların çözüm tercihlerinde en önemli nokta güvenlikten ödün vermeden kullanıcı deneyiminin (CX) yukarı taşımaları olacak. Günümüzde ve gelecekte dijital kanalların birbirinden bağımsız düşünülmemesi gerekiyor. Tüm kanallarda (omnichannel) ortak deneyimi (yüksek güvenlik ve mükemmel CX) sağlayan bankalar rekabet ve güvenlik avantajı sağlayacaklar. Güvenlik çözümlerine de bu noktada en doğru biçimde karar verilmesi önem taşıyor. Baştan sona tüm kanallarda tek bir güvenlik platformundan çözüm almak, başta sosyal mühendislik olmak üzere tüm dijital saldırılara karşı bankaları koruma altına alacaktır.

Dijital kimlik güvenliği konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden KOBIL’in CEO’su İsmet Koyun, tek bir platform üzerinden sundukları güvenlik çözümlerine ilişkin yeni bir çağın başlangıcına ön ayak olduklarını belirterek, şu noktaların da altını çiziyor: “Öncelikle güvenlik konusunda uzmanlığın ve adanmışlığın önemine dikkat çekmek isterim. Ancak, uzun yıllara dayanan kanıtlanmış tecrübe, Ar-Ge uzmanlığı ve önemli yatırımlarla ‘üstün koruma sağlamak’ konusunda iddialı olabilirsiniz. Dünya piyasalarına bakıldığında şu tartışma dönem dönem yaşanıyor: Kurumlar kendi geliştirdikleri güvenlik çözümleriyle ne kadar güvende? Biz KOBIL olarak burada hep uzmanlığa dikkat çekiyoruz. Elbette kurumlar da kendi çözümlerini ortaya koyabilirler ama ana işi güvenlik olan şirketler üstün güvenliği sunma noktasında doğal olarak daha ilerideler. KOBIL ise bu şirketlerin çoğundan önde yer alıyor, takip ediliyor. Biz hep iş ortağı olarak gördüğümüz müşterilerimize bu gücümüzden cesaret alarak üstün güvenliği sunmaya odaklanıyoruz.   Örneğin son dönemde hem Türkiye’de hem dünyada saldırganların hedeflerine baktığımız zaman, bağımsız veya entegre olmayan çözümlerin zayıf bağlantı noktalarından yararlandıkları görülüyor. Bu sürekli devam eden bir savaş olarak görülmelidir. Siber saldırganlar nasıl her gün saldırı yöntemlerini ve çeşitliliğini artırıyorlarsa, bizim gibi güvenlik firmaları da bunlara yönelik önlemleri proaktif olarak almak zorundalar. KOBIL’in bugüne kadar kırılamayan çözümlerinin sırrı her ne kadar bu öngörümüzle bağlantılı olsa da her gün bu saldırılarla mücadele eden ve tedbirler üreten 100’ün üzerinde kripto ve siber saldırı uzmanımızın da hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Saldırganlar saldıracak, iyi korunan bankalar bu saldırılardan an az hasarla çıkacak; diğerleri ise büyük itibar ve mali kayıplarla yüz yüze kalacaklar.”

SAS MEEE Bölgesi’nin ilk “Banking Executive Connect” etkinliğini İstanbul’da düzenledi

“SAS, MEEE (Orta Doğu, Türkiye ve Doğu Avrupa) Bölgesi’nde bir ilk olan “Banking Executive Connect” etkinliğini bankacılık ve finans sektörünün önde gelen isimlerinin katılımı ile İstanbul’da gerçekleştirdi. Etkinlikte, analitik ve yapay zekânın yakın gelecekte bankacılık sektörünü nasıl etkileyeceği, sektör fonksiyonlarını ve normlarını ne yönde değiştireceği; blok zinciri, fintech gibi teknoloji ve iş modellerinin sektör için yaratacağı dönüşüm detaylı olarak ele alındı. Konusunda uzman kişiler bankacılık sektöründe analitik, pazarlamada analitiğin kullanımı, risk yönetimi ve finansal suçlar gibi öne çıkan konularda bilgi ve tecrübelerini aktardılar.

Etkinlik sırasında gerçekleştirilen ankette, katılımcıların %58’i 2019’daki teknolojik önceliklerinin dijital dönüşüm olduğunu belirttiler ve ardından gelen başlıklar blok zinciri, yapay zekâ ve fintech olarak devam etti.  

 

Gelişen teknolojiler, yeni müşteri beklentileri ve yıkıcı iş modelleri nedeniyle bankacılık sektörünün hızla değiştiğini ifade eden SAS Orta Doğu, Türkiye ve Doğu Avrupa Pazarlama Direktörü Nurcan Bıçakçı Arcan, Türkiye’nin bankacılık sektöründe ve sektörde analitik kullanımında bölgede lider konumda olması sebebiyle, bu etkinliği İstanbul’da düzenlemeye karar verdiklerini belirtti. Arcan, “Türk Bankaları SAS için her zaman global ölçekte referans müşteriler olmuştur. Bu sebeple, bölgemizdeki bankacıları bir araya getirdiğimiz bu etkinlik için en uygun yerin Türkiye olduğunu düşündük” dedi. 

SAS Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa Profesyonel Hizmetler Direktörü, Ali Yazgan, gittikçe daha da karmaşıklaşan regülasyonlar ve güvenlik tehditleri nedeniyle bankacılık sektörünün on yıl öncesinden çok daha farklı olduğunu; her geçen gün bu dönüşümün artan bir hızla devam ettiğini belirtti. Bölgesinde bir ilk olarak düzenlenen Banking Executive Connect etkinliğinde bankacılık sektöründe yaşanan değişimi esas nedenleriyle, değişimin ortaya çıkardığı fırsat ve zorluklarıyla beraber masaya yatırdıklarına değinen Yazgan, “Bununla birlikte elbette analitik, blok zinciri, yapay zekâ, fintech gibi bankacılık ve finans sektörünün gündeminde olan konular da kapsamlı bir şekilde ele alındı. Analitik ekonomisi bankacılık sektörünü nasıl dönüştürüyor? Yapay Zekâ bankacılık sektörünü nasıl etkileyecek ve bu gelecek için ne anlama geliyor? Regülasyonlara uygun, ana para ve likiditeyi optimize ederek risklere duyarlı bir kültür oluşturmayı nasıl sağlarız? Sorularının hepsine katılımcılarla beraber yanıt aradık. Finans, bankacılık ve iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdiğimiz bu önemli günde, geleceği şekillendiren konuları her yönüyle ve uzmanların eşliğinde ele almak oldukça önemliydi” dedi. 

Türkiye ve bölgede bankacılık alanında başarıyla tamamlanan analitik projelerinin detaylarını ve finans sektöründe gün geçtikçe artan rekabet ortamında verinin, ileri analitiğin sunduğu fırsatları üst düzey konuklardan dinlediklerini belirten Nurcan Bıçakçı Arcan “Bu etkinliğimizde katılımcılarımıza 2019’daki teknolojik önceliklerini sorduk ve birkaç soruluk kısa bir anket yaptık. Katılımcılarımızın %58’i önceliği dijital dönüşüme verdiler ve ardından gelen başlıklar blok zinciri, yapay zekâ ve fintech olarak devam etti. Bu kavramlar da dijital dönüşümün bir parçası. Bu etkinlikte hem müşterilerimizin hikayeleri hem de anketimiz gösterdi ki dijital dönüşüm tüm hızıyla hayatlarımızı etkilemeye devam edecek ve analitik de bu dönüşümün ayrılmaz bir parçası olarak hayatlarımızda daha da fazla yer alacak.’

Etkinlikte, müşteri analitiğinde bir sonraki en iyi teklif ve müşteri deneyimine odaklanmak, insan kaynakları analitiği, dolandırıcılık ve finansal suçları önleme başlıkları da ele alındı. 

SAS HAKKINDA

SAS, analitikte dünya lideridir. Yenilikçi yazılımlar ve hizmetler ile SAS, dünyadaki müşterilerine veriyi bilgiye dönüştürmeleri için güç ve ilham verir. SAS, “THE POWER TO KNOW” anlayışıyla hizmet sunmaktadır.

Hitachi Veriye Yön Veren İnovasyon Liderlerini NEXT 2018’de Bir Araya Getirdi

Tamamı Hitachi, Ltd. (TSE: 6501) sahipliğindeki bir yan kuruluş olan Hitachi Vantara, bu yıl ikinci kez düzenlediği kullanıcılara yönelik NEXT 2018 konferansında kuruluşların ellerindeki veriden en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olacak yeni özellikleri ve yeni iş ortaklıklarına dair detayları paylaştı. Hitachi, veri yoluyla kurumların iş ve sosyal alanda fark yaratmalarını hedefleyen Hitachi Vantara’nın ilk duyurusunu geçtiğimiz yıl NEXT 2017 konferansında gerçekleştirmişti. 

Hitachi Vantara, Hitachi’nin operasyonel teknoloji alanında sahip olduğu engin tecrübesini bilgi teknolojileri alanındaki güvenilir ve kanıtlanmış inovasyonlarıyla bir araya getiriyor. Bu ideal kombinasyon, üstün altyapı ve güçlü analiz teknolojilerini bir araya getirerek müşterilerin veriyle olan yolculuğunu depolama, zenginleştirme, kullanışlı hale getirme ve faydaya dönüştürme adımlarının tamamında destekleyerek en yüksek iş odaklı faydanın sağlanmasına yardımcı oluyor. Sadece Hitachi, veri merkezi, bulut veya kurum sınırlarının dışında olmasından bağımsız olarak bu ölçüde yüksek bir geri dönüş sağlayabiliyor. 

Veriden Değer Üretmenin Önemi Çok Büyük

McKinsey’e göre her saniye 127 yeni cihaz internete bağlanıyor ve her biri büyük miktarda veri üretiyor. Yapay zeka (Artificial Intelligence – AI) gibi teknolojiler yardımıyla veriyi karar süreçlerini desteklemek için kullanan kurumlar gelirlerinde yüzde 10 artış yaşıyor. 

İlk yılındaki etkileyici ivmelenmeyle gelen başarının bir sonucu olarak, Hitachi Vantara NEXT 2018’de benzeri görülmemiş müşteri ilgisinin ve veriye odaklı fırsatları ortaya koyacak yeni çözümlerin duyurusunu yaptı. Duyurulan yenilikler müşterilerin veri merkezlerini daha çağdaş hale getirmelerine, bulut odaklı operasyonlarını basitleştirmelerine ve hızlandırmalarına, veri üzerindeki kontrolü güçlendirmelerine ve IoT ve analitik yoluyla pek çok farklı endüstride bakım ve tamir operasyonlarını daha verimli hale getirmelerine olanak sağlıyor. 

NEXT 2018’in İlk Gününde Öne Çıkanlar:

  • Hitachi Vantara Etkileyici Bir Kurumsal İvmelenme Eşliğinde İlk Yılını Tamamladı
  • Hitachi Vantara IT Altyapı Portföyünü Güncellenmiş Converged ve Hyperconverged Sistemlerle Zenginleştirdi, Uygulama Desteğini Genişletti 
  • Hitachi Vantara Çok Bulutlu Dünyada Müşterilerinin Veriyi Daha Kolay Yönetmesine ve Korumasına Yardımcı Oldu
  • Hitachi Vantara, Container Güvenliğinin Yanı Sıra, DevOps ve Veri Servisleri İçin Sunduğu Yenilikçi Çoklu Bulut Desteğiyle Bulut Hizmetlerini Genişletti
  • Hitachi Vantara Akıllı Bakım ve Tamir Odaklı Uygulamalarla Lumada Portfolyosunu Zenginleştirdi
  • Hitachi Vantara Akıllı Veri Merkezi Zekasını Daha Da Genişleterek, Kendi Kendini Optimize Eden Veri Merkezleri İçin Otomasyonu Sağladı 

Hitachi Vantara CEO’su Brian Householder, şunları söyledi: “Günümüzün veriyle şekillenen ekonomisinde, dijital stratejilere uyum sağlamakta geç kalan organizasyonların rekabette ve hizmette zorlandığını göreceğiz. Hitachi Vantara’yı müşterilerine engin tecrübe eşliğinde güvenilir çözümler sunan, dijital yolculuklarının her adımında fayda sağlamayı vaat eden bir bir veri şirketi olarak kurguladık.”

Veri Merkezi Modernizasyonunu Sağlamak Üzere Zenginleştirilmiş Altyapı Portföyü, Genişletilmiş Zeka ve Otomasyon Hizmetinizde

Hitachi Vantara, lider bilgi teknolojileri altyapısı portföyünün genelinde duyurduğu teknolojik iyileştirmelerle, müşterilerinin dijital dönüşüm stratejilerinde önemli bir yer tutan veri merkezi modernizasyonunu kolaylaştırmaya yönelik yeni çözümlerinin detaylarını paylaştı. Bu geliştirmeler arasında, Hitachi’nin Hitachi Unified Compute Platform HC (UCP HC) hyperconverged sistemini kullanan müşterileri için duyurduğu, performans ve verimliliği önemli ölçüde artıran ilk all-NVMe converged sistemi yer alıyor. Hitachi ayrıca akıllı veri merkezi zekası ve kendi kendini optimize eden veri merkezlerine yönelik otomasyonun da duyurusunu yaptı. Bu yenilikler akıllı SAN optimizasyonu, otomatik provizyon ve yapay zekaya dayalı soğutma optimizasyonuyla veri merkezi maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı oluyor. 

Çoklu Bulut Ortamlarına Yönelik İyileştirilmiş Veri Yönetimi, Koruma ve Güvenlik 

Hitachi Vantara, çoklu bulut ve çalışma ortamında verilerinin nasıl depolandığını, korunduğunu, yönetildiğini ve erişildiğini kontrol altında tutmak isteyen müşterileri için Hitachi Content Platform (HCP) portföyüne yönelik güncellemeleri paylaştı. HCP sunduğu yönetime dair sunduğu yeni özellikler eşliğinde önemli verileri müdahaleye karşı dirençli hale getirirken, siber risklere karşı da güvenlik sağlıyor.

Akıllı Bakım ve Tamir İçin Yeni Uygulamalara Sahip Genişletilmiş Lumada Portföyü

Yeni Lumada Maintenance Insights çözümü, yüksek doğruluğa sahip, kurallara ve öngörüye dayalı algoritmalar sayesinde müşterilerin arızaları kolayca öngörmesini, bakım ve tamir işlemlerini gerçekleştirmesini, operasyonları daha verimli hale getirmesini ve cihazların hizmet dışı kalma süresini azaltmasını sağlıyor. Hitachi Lumada tarafından desteklenen yeni uygulamalar, makine öğrenmesine dayalı gelişmiş modelleme sayesinde özel koşullara hızla uyum sağlayabiliyor. Lumada’nın sunduğu modüler platform teknolojileri, uygulamalar ve profesyonel servis deneyimi organizasyonların IoT’yi güvenle benimsemelerine yardımcı oluyor.

Hitachi NEXT 2018 Hakkında

NEXT 2018 dijital dönüşümün önde gelen organizasyonudur. Veriye dayalı inovasyonla bulundukları endüstrilerde dönüşümün liderliğini üstlenen, sahip oldukları veriden hareketle kurumları en iyi ve en doğru sonuçlara taşıyacak öngörülere ulaşabilen profesyonellere hitap eder. Dünya değiştikçe veri de değişiyor, işletmeleri ve toplumu yeni boyutlara taşıyor. Hiçbir zaman çok fazla veri olmadı ve eğer organizasyonlar bunları etkili bir şekilde analiz etmez, mobilize etmez ve yönetmezse veriler çok da kolay elde edilemiyor. NEXT 2018’de liderler bilgi sistemleri, operasyonel teknolojiler ve IoT ortamlarındaki verileri için bir sonraki adımın ne olduğunu Hitachi ve iş ortaklarından öğreniyor, şirketlerinin ve endüstrilerinin yarınını şekillendirmek için öngörüleri ve stratejileri özümsüyorlar. Biz NEXT 2018’de dünyanın işleyişini değiştiriyoruz. NEXT 2018, 25-27 Eylül tarihleri arasında Kaliforniya, San Diego’da yer alan Hilton San Diego Bayfront otelinde düzenleniyor. Daha fazla bilgi için HitachiNEXT.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Hitachi, Ltd. hakkında

Merkezi Tokyo’da bulunan Hitachi, Ltd. (TSE: 6501), toplumun karşılaştığı zorluklara hitap eden inovasyonlar sunmaktadır. Şirketin 2016 mali yılı (31 Mart, 2017’de sonlanmıştır) konsolide gelirleri 9,162.2 milyar yen (81.8 milyar ABD doları) olmuştur. Sosyal İnovasyon konusunda dünya lideri olan Hitachi Group’un dünya çapında yaklaşık 304.000 çalışanı bulunmaktadır. Hitachi, işbirliğine dayalı yaratım yoluyla Enerji, Sanayi / Dağıtım / Su, Kentsel Gelişim ve Finans / Kamu / Sağlık sektörleri de dahil olmak üzere,  geniş bir yelpazedeki sektörlerde faaliyet gösteren müşterilerine çözümler sunmaktadır. Ayrıntılı bilgi için http://www.hitachi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ofisim’den Sigorta Sektöründe Stratejik İşbirliği

Dijitalleşme, günlük hayatı olduğu gibi sektörleri de dönüştürmeye devam ediyor. Bulut gibi yeni teknolojiler kurumsal hayata verimlilik katarken, şirketler tarafından eskiden olduğu gibi büyük altyapı yatırımları yapılmasına da gerek olmuyor. Türk girişimcilerin kurduğu ve bulut bilişim alanında yenilikçi çözümler sunan Ofisim, imza attığı yeni işbirliği ile 16.000 sigorta acentesinin verimliliğine katkı sağlamaya hazırlanıyor.

Sigorta sektörüne yazılım üreten, banka sigortacılığı alanında ülkenin lider yazılım firması AcerPro ile işbirliğini başlatan Ofisim, ürün ve hizmetlerini sigorta sektörüne de sunmaya hazırlanıyor. AcerPro aracılığıyla Ofisim’in esnek yazılım geliştirme platformu PrimeApps üzerinde üretilecek olan yazılımlar, sektörün ihtiyacını karşılayacak ve yenilikçi yapısıyla sigorta sektöründeki dijitalleşme skoruna önemli katkı sağlayacak.

Ofisim Genel Müdürü Serdar Turan, “Sektörün en saygın şirketlerinden AcerPro ile imza attığımız işbirliğiyle sigorta sektörü gibi önemli bir alanda ortak dikey çözümler geliştireceğiz. AcerPro’nun sektörel bilgi ve deneyimi ile PrimeApps platformumuzun yetenekleri birleşince sektörü ileri taşıyacak ve firmaların dijital dönüşümüne katkı sağlayacak çözümler oluşacak. Ortaya koyacağımız başarılı çalışmalar farklı sektörler için de ilham kaynağı olacak” dedi.

AcerPro Genel Müdür Yardımcısı Burak Gündüz ise, “Ofisim’in esnek ve hızlı yazılım geliştirme platformu PrimeApps’in ihtiyaçlarımızı karşıladığını net biçimde gördük. Hem yurt içinde hem de yurt dışında çok sayıda müşterimize, bulut tabanlı ve gerektiğinde kurulum opsiyonu da olan sigortacılık yazılımlarını hızla ve birçok avantajla sunacağız. PrimeApps platformu ile geliştirdiğimiz yazılımlarla sigorta sektöründe operasyonu azaltacak, maliyetleri düşürecek ve satış aktivitelerini destekleyeceğiz” dedi.

Ofisim ve AcerPro, sigortacılık alanındaki ilk ürünlerini 2018 sonbaharında piyasaya sunacak ve ilk yılın sonunda ise 1000 acentenin bu yazılımı kullanması hedefleniyor. Orta ve uzun vadede 16.000 sigorta acentesinin verimliliğine katkı yapılması amaçlanan işbirliğinin 2019 yılındaki hedefinin ise; Türkiye dışındaki pazarlara açılmak olduğu belirtiliyor.

USB ile bulaşan her 10 zararlı yazılımdan biri kripto para madencisi

Zararlı yazılımları, birbirleriyle bağlantısı olmayan bilgisayarlar arasında yaymalarıyla bilinen USB cihazları, siber saldırganlar tarafından kripto madencilik yazılımlarını etkin ve kalıcı bir şekilde yaymak için kullanılıyor. Kaspersky Lab’ın 2018 yılındaki USB ve çıkarılabilir medya cihazı tehditlerine yönelik yaptığı incelemeye göre, saldırıların kapsamı ve miktarı az olsa da kurban sayısı her yıl artıyor.

Yaklaşık 20 yıldır kullanılmalarına ve güvenlik konusunda kötü bir şöhrete sahip olmalarına rağmen USB cihazları, popüler iş gereçleri ve fuar hediyeleri olmaya devam ediyor. USB cihazları bu sayede siber suçluların hedefinde olmaya devam ediyor ve son birkaç yılda dikkate değer ölçüde istikrarlı olmayı başaran bazı tehditleri yaymak için kullanılıyor. Çıkarılabilir medya cihazlarını hedef alan tehditler arasından Kaspersky Security Network (KSN) tarafından tespit edilen ilk 10 tehditte birinci sıra 2015’ten beri Windows LNK adlı zararlı yazılımın elinde. Tehditler arasında, 2010 yılından kalan eski ‘Stuxnet açığı’, CVE-2010-2568 ve giderek artan sayıda kripto madenci yer alıyor.

KSN verilerine göre sürücü kök dizinlerinde en sık tespit edilen kripto madencilerden biri, 2014’ten beri bilinen rojan.Win32.Miner.ays/ Trojan.Win64.Miner.all. Bu Truva atı, madencilik uygulamasını bilgisayara atıp kuruyor ve ardından yazılımı gizlice çalıştırıp, saldırganın kontrolü altındaki harici bir sunucuya sonuçları göndermek için gerekli dosyaları indiriyor. Kaspersky Lab’ın elde ettiği veriler, 2018’de tespit edilen bazı saldırıların yıllar öncesine dayandığını gösteriyor. Bu da, uzun süre sistemde kalan bu yazılımların hedef cihazın işlem gücüne önemli ölçüde olumsuz etki etmiş olabileceğini gösteriyor. 

Madencinin 64-bit sürümü yaklaşık altı yıldır sürekli artan sayılarda tespit ediliyor. 2016’dan 2017’ye %18,42 artan sayının 2017-2018 arasında %16,42 oranında artış göstermesi bekleniyor.  Bu sonuçlar, çıkarılabilir medya cihazları ile yayılma yönteminin bu tehdit için çok iyi işlediğini gösteriyor.

USB cihazlarının iş için daha yaygın kullanıldığı gelişmekte olan pazarlar, çıkarılabilir medya cihazları ile yayılan zararlı yazılımlara en açık olan yerler. Bu durumdan en çok etkilenen bölgelerin başında Asya, Afrika ve Güney Amerika bulunuyor. Ancak, Avrupa ve Kuzey Amerika’da da bazı izole saldırılar tespit edildi.

USB cihazları 2018’de ayırca, 21 Ağustos 2018’de raporlanan ve en az 2013’ten beri Meksika’da tüketicileri ve kurumları etkileyen, bankacılık hedefli Dark Tequila adlı gelişmiş zararlı yazılımı yaymak için de kullanıldı. Ayrıca, KSN verilerine göre 2018’in ilk yarısında endüstriyel kontrol sistemlerini hedef alan saldırıların %8’i çıkarılabilir medya cihazları üzerinden gerçekleştirildi.

Kaspersky Lab Zararlı Yazılımla Mücadele Araştırmacısı Denis Parinov, “Barındırdıkları güvenlik zayıflıklarının daha fazla farkında olunması ve bir iş aracı olarak daha az kullanılmaları nedeniyle USB cihazları, zararlı yazılım yaymak için eskisine göre daha az etkili olabiliyor. Ancak, yaptığımız araştırma bunların halen göz ardı edilmemesi gereken önemli riskler taşıdığını gösteriyor. Bu cihazlar saldırganların işine yarıyor çünkü açıklarından faydalanmaya devam ediyorlar ve bazı saldırılar yıllar boyu tespit edilmiyor. Neyse ki kullanıcıların ve işletmelerin kendilerini korumaları için atabilecekleri bazı çok basit adımlar var” dedi.

USB cihazları birçok avantaj sunuyor. Küçük ve kullanışlı olmalarının yanı sıra marka için harika birer malzeme olabiliyorlar. Ancak cihazların kendisi, içlerinde saklanan veri ve bağlandıkları bilgisayarların tümü korunmadığı takdirde siber tehditlere de davetiye çıkarıyorlar.  

Kaspersky Lab, USB cihazlarını ve diğer çıkarılabilir medya cihazlarını güvenli bir şekilde kullanmak için şunları uygulamanızı tavsiye ediyor:

  • Bilgisayarınıza bağladığınız cihazlara ve bunların nereden geldiğine dikkat edin.
  • Güvenilir markaların şifreli USB cihazlarına yatırım yapın. Böylece cihazı kaybetseniz bile verilerinizin güvende olacağını bilirsiniz.
  • USB’lerde saklanan tüm verilerin de şifreli olmasına özen gösterin.
  • Çıkarılabilen medya cihazlarını ağa bağlanmadan önce kontrol bir güvenlik çözümü kullanın. En güvenilir markaların cihazları bile tedarik zincirinden geçerken ele geçirilebilir.

Şirketler için ek tavsiyeler:

  • USB cihaz kullanımını yönetin. Hangi USB cihazlarının, kimler tarafından, ne için kullanılacağını belirleyin.
  • Özellikle ev ve iş bilgisayarı arasında taşınan cihazlar varsa USB kullanımı hakkında çalışanlarınıza eğitim verin.
  • USB’leri etrafta görünür şekilde bırakmayın.

Kaspersky Lab’ın, Kaspersky Endpoint Security for Windows gibi çözümleri USB cihazları da dahil olmak üzere tüm çıkarılabilir medya cihazları için güvenlik ve şifreleme desteği sunuyor.

USB tehdit raporunun tamamını Securelist adresinde bulabilirsiniz.

Kaspersky Lab Hakkında

Kaspersky Lab, 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren küresel bir siber güvenlik şirketidir. Kaspersky Lab’in derin tehdit zekâsı ve güvenlik uzmanlığı dünyanın dört bir yanındaki işletmelerin, kritik altyapıların, hükümetlerin ve tüketicilerin korunması için sürekli yeni nesil güvenlik çözümlerine ve hizmetlerine dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyüne, lider uç nokta koruması ve gelişen karmaşık dijital tehditlerle mücadele eden bir dizi özelleştirilmiş güvenlik çözümleri de dâhildir. 400 milyonu aşkın kullanıcı Kaspersky Lab teknolojileri ile korunmaktadır ve 270 bin kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı olmaktayız. Daha fazla bilgi için: www.kaspersky.com/tr

Acer, Yeni Chromebook Modeliyle Pazardaki Birinciliğini Korudu

Acer, EMEA bölgesi Chromebook pazarındaki1 ve ABD perakende pazarındaki2 birinciliğini sınıfının en iyisi olan yeni Chromebook modeliyle sağlamlaştırdı 

Editör Özeti

  • Acer, yeni Chromebook 514 modelini piyasaya çıkardı 
  • Metalik kasa, arka aydınlatmalı klavye, Corning Gorilla Glass touchpad, USB Type-C ve 12 saat pil ömrü gibi özellikler Acer Chromebook 514’e üstün bir görünüm kazandırıyor 
  • Tasarıma öncelik veren kullanıcılara yönelik ince çerçeve, 14 inç ekranın daha az yer kaplamasını sağlarken; tercihe bağlı gelen dokunmatik ekran ise Full HD IPS görüntü ile videolar arasında dolaşmayı ve kontrolü kolaylaştırıyor 

Acer, yeni Chromebook 514 modelinin piyasaya çıkış tarihine dair detayları Berlin’de gerçekleşen IFA’da paylaşarak Chromebook pazarındaki lider konumunu pekiştirdi. Acer’ın teknoloji tutkunlarını, genç profesyonelleri ve üniversite öğrencilerini hedefleyen ve büyümeye devam eden Chromebook ile oyun ve ultra taşınabilir bilgisayar pazarlarına odaklanması başarılı bir iş stratejisi olarak kendini gösteriyor. 

Şık Aynı Zamanda Sağlam ve Görülmeye Değer

Piyasaya tasarım getiren ödüllü Chromebook’lar sürmeye devam eden Acer’ın yeni Chromebook 514 modeli güç, dayanıklılık ve şık görünümü sağlam ve hafif bir alüminyum kasada sunuyor. Ürün böylece bükülmeye, eğilmeye veya ezilmeye daha dayanıklı hale geliyor. Full HD 14 inç IPS ekranın 6 mm inceliğindeki çerçeveleri ve geniş izleme açıları ise kullanıcıların filmleri, videoları ve TV programlarını tüm ihtişamıyla seyretmesine olanak tanıyor. Tercihe bağlı sunulan dokunmatik ekran, 2,073,600 piksele sahip 1920×1080 çözünürlükte videolar arasında dolaşmayı ve kontrolü kolaylaştırıyor.

Gelişmiş Performans ve Kolay Üretkenlik 

Hızlı açılma süreleri, kullanım kolaylığı, sağlam güvenlik ve 12 saatlik pil ömrü, Chrome OS’in avantajlarından bazıları. Hızlı açılma süresi, sade arayüz, dahili zararlı yazılım koruması ve verimli güç kullanımı sayesinde kullanıcılar zahmetsiz bir bilgisayar kullanım deneyimi yaşayıp güç adaptörüne ihtiyaç duymadan tüm gün üretken olabiliyor. Chrome OS ile kullanıcılar sevdikleri geleneksel ofis programlarını kullanabiliyor.

Daha Sağlam ve Akıcı Dokunuş

Dokunmak, sürüklemek, kaydırmak ve yakınlaştırmak her zamankinden daha akıcı hale geldi. Corning Gorilla touchpad standart bir plastik touchpad’e göre çok daha akıcı bir his veriyor. Çizilmeye ve aşınmaya karşı dayanıklı olan touchpad satın alındığı gündeki gibi kaygan olmaya devam edecek. 

Daha Net Kamera ve Rahat Klavye

HDR web kamerası kristal netliğinde ve keskin detaylar sağlıyor. Gündüz veya gece kullanılabilen arka aydınlatmalı klavye yalnızca güzel gözükmekle kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların düşük ışık altındaki ortamlarda da rahatça yazı yazabilmesini sağlıyor. 

Pratik Giriş Çıkışlar 

Bir bağlantı ultra hızlı veri aktarımı, video yayını ve pil şarjı için kullanılıyor.  Ters olarak da kullanılabilmesiyle kolayca cihaz takılabilen USB 3.1 Type-C girişleri 5 GB/s ile USB 2.0’dan 10 kat daha hızlı veri aktarımı yapıyor.

Fiyat ve Bulunabilirlik

Acer Chromebook 514, EMEA’da onaylı Chrome OS bölgelerinde 349 €’dan başlayan fiyatlarla piyasaya çıkacak.

Teknik özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Belirli pazarlardaki bulunabilirlik, ürün özellikleri ve fiyatlar hakkında daha fazla bilgi için www.acer.com.tr adresi üzerinden en yakın Acer ofisiyle iletişime geçebilirsiniz. 

Acer Hakkında 

1976’da kurulan Acer, kendini insanların hayatlarını iyileştirecek yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine, tasarlanmasına, pazarlanmasına, satışına ve desteğine adayan bir donanım, yazılım ve servis şirketidir. Acer tarafından sunulan ürünler arasında bilgisayarlar, ekranlar, projektörler, sunucular, tabletler, akıllı telefonlar ve giyilebilir cihazlar yer almaktadır. Şirket ayrıca Nesnelerin İnterneti’ni bir araya getiren bulut çözümleri de geliştirmektedir. 2016’da 40. yılını kutlayan Acer, dünyanın en büyük 4 bilgisayar şirketinden biridir. 7000’den fazla çalışanı bulunan şirket 160’tan fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Daha fazla bilgi için www.acer.com adresini ziyaret edin.

 

© 2018 Acer Inc. Tüm hakları saklıdır. Acer logosu, Acer Inc’in tescilli ticari markasıdır. Belirtilen veya başka türlü kullanılan diğer ticari markalar, tescilli ticari markalar ve/veya hizmet markaları ilgili sahiplere aittir. Tüm teklifler önceden belirtilmeksizin değiştirilebilir ve tüm satış kanallarında geçerli olmayabilir. Belirtilen fiyatlar üreticinin tavsiye ettiği perakende satış fiyatlarıdır ve bölgeye göre değişebilir. Satış vergileri eklenebilir.

SAS ® sigorta şirketlerine UFRS 17 desteği için hazır

“SAS ® Regulatory Content for IFRS 17” çözümü, sigorta şirketlerinin regülasyonlara uyum gereksinimlerini tek ve entegre bir platform üzerinden karşılamalarına destek oluyor.

1 Ocak 2021’de yürürlüğe girecek olan Uluslararası Finansal Raporlama Standardı 17 (UFRS 17), uluslararası adıyla IFRS 17, sigorta sektöründeki mevcut muhasebe standartlarında iyileştirme sağlayacak bir dönüşüm başlatacak. UFRS 17’yi hayata geçirmek için hassas, ayrıntılı bir planlama ve titiz bir çalışma gerekiyor. SAS sigorta şirketlerine, yeni regülasyonla uyum için başarılı bir zemin oluşturmaları ve en verimli şekilde yönetmeleri için destek vermeye hazırlanıyor.

“SAS® Regulatory Content for IFRS 17”, UFRS 17 gereksinimlerini tüm kullanıcılar için – aktüerler, muhasebeciler ve bilgi teknolojileri birimleri – tek bir platform üzerinden sunuyor. Bu yeni çözüm, sigorta firmalarının Solvency II ve bankaların UFRS 9 standartlarına da uyum sağladıkları esnek ve yüksek performanslı bir ortam üzerinde geliştiriliyor. Çözümün öne çıkan özellikleri şu şekilde: 

  • Önceden yapılandırılmış ve genişletilebilir bir veri modeli,
  • UFRS 17 hesaplama metotlarını (Genel Ölçüm (BBA veya GMM), Prim Tahsis (PAA) ve Değişken Ücret (VFA)) da içeren güçlü bir hesaplama motoru,
  • Tekrarlanabilir, özelleştirilebilir uçtan uca şeffaf ve denetlenebilir süreçler, 
  • Mevcut muhasebe ve aktüeryal çözümleriyle kusursuz entegrasyon.

SAS Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa Profesyonel Hizmetler Direktörü Ali Yazgan konuyla ilgili olarak “Sigortacılık sektörü de diğer pek çok sektör gibi önemli bir dijital dönüşüm süreci yaşıyor. Teknolojik dönüşümün beraberinde getirdiği değişim yönetimi zorunluluğu da büyüme kaygılarını artırıyor ve dijital dönüşümü, maliyetlerin konsolidasyonunu ve optimize edilmesini zorunlu kılıyor. 2021 yılında yürürlüğe girecek UFRS 17’ye uyum çalışmalarının sigorta sektöründe yaşadığımız bu dijital dönüşüm sürecinin önemli bir parçası olduğuna inanıyoruz. Tüm bu gelişmelerde analitik araçlar hayati bir önem taşıyor. Dünya analitik lideri olarak güçlü veri işleme sistemlerimiz, sunduğumuz uçtan uca çözümlerimiz ve gerek lokal gerekse global danışmanlık deneyimimizle, iş ortaklarımıza güvenilir ve hızlı projeler sunmayı hedefliyoruz. Türkiye pazarında bankacılık sektörü için hayata geçirdiğimiz pek çok başarılı UFRS 9 projesiyle de bu alanda ne kadar iddialı olduğumuzu tüm pazara ispatlamış durumdayız” açıklamasında bulundu. 

Sigorta Şirketleri UFRS 17’ye hazırlanıyor

2016 yılının Ocak ayında yürürlüğe giren Solvency II’den sonra Uluslararası Muhasebe Standardı Kurulu (International Accounting Standards Board) tarafından yayınlanan UFRS 17, sigorta şirketlerinin muhasebe standartlarını yeniden tanımlıyor. UFRS 17’nin temel amacının mali tabloların kurumlardaki karşılaştırılabilirliğini geliştirerek sektördeki şeffaflığı artırmak (her bir kurumun sigorta hizmetleri ve müşteri primleri yatırımı yoluyla nasıl kazanç sağladığını veya zarar ettiğini göstermek) olduğunu vurgulayan Ali Yazgan sözlerine şöyle devam ediyor: “Uyum yaklaşımı nasıl olursa olsun UFRS 17’nin finansal raporlama, operasyonel süreçler, veri ve sistemlerde büyük bir etki yaratmasını bekliyoruz. Teknoloji ve dijital dönüşüme yönelik artan yatırım ile paralel olarak Türkiye’deki sigorta firmalarının da bu regülasyona uyum için çalışmalara kısa sürede başlayacaklarını öngörüyoruz. SAS Türkiye olarak, bankalardaki başarılı UFRS projelerimizi sigorta sektöründe de devam ettireceğimize inancımız tam.”


Sigortacılık sektörü UFRS 17’ye uyum sağlamak için risk yönetimine ve veri kalitesine yatırım yapmalı

UFRS 17, sigorta şirketlerinin aktüerya, risk ve muhasebe departmanları arasındaki iş akışının eksiksiz bir şekilde gözden geçirilmesini gerekli kılıyor. Bazı sigorta şirketlerinin uyum çalışmalarına şimdiden başladığı görülüyor. Avrupa, Güney Amerika ve Güney Kore’de önde gelen sigorta şirketleri bu süreçte SAS’ın risk yönetimi ve veri kalitesi çözümlerine yatırım kararı aldılar.

SAS Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa Profesyonel Hizmetler Direktörü Ali Yazgan yatırım zamanlamasıyla ilgili olarak: “Ocak 2021 çok uzak görünüyor ancak sigorta şirketlerinin 2020 yılında 2019 verilerine dayanarak karşılaştırmalı sonuçlar sunmaları bekleniyor. Bu da belirtilen tarihe kadar projenin ve eğitimlerin büyük bir kısmının tamamlanmış olması anlamına geliyor. Kurumların yeni regülasyona hazır olup olmadığına bakmaksızın zaman kaybetmeden harekete geçmek gerekiyor” dedi. 

SAS HAKKINDA

SAS, analitikte dünya lideridir. Yenilikçi yazılımlar ve hizmetler ile SAS, dünyadaki müşterilerine veriyi bilgiye dönüştürmeleri için güç ve ilham verir. SAS, “THE POWER TO KNOW” anlayışıyla hizmet sunmaktadır.

INTCAS Yurtdışında Burslu Eğitim Almayı Kolaylaştırıyor

Döviz Kurundaki Değişim Nedeniyle Daha Da Pahalılaşan Yurt Dışı Eğitiminde Bursların Önemi Arttı

Döviz kurundaki değişim yurtdışında eğitim alma hayalleri kuranları da etkiliyor. Geçtiğimiz yıla oranla TL karşılığı belirgin şekilde artan okul kayıt, harç ve yaşam masrafları uluslarası eğitim almak isteyenleri kara kara düşündürüyor. Burslu eğitim alternatiflerini değerlendirmek isteyen öğrenciler ise bu alanda bir rehber bulmakta zorlanıyor. Okulların sınırlı sayıda öğrenciye burs vermesi, burs başvuru süreçlerinin doğru yönetilememesi ve süreçteki bürokratik işlemler hem gençlerin hem de velilerin yarı yolda pes etmelerine neden olabiliyor. Kararlarını gözden geçirmeye başlayan veya alternatif arayanların imdadına ise dünyanın önde gelen global EdTech şirketi INTCAS yetişiyor. Yüksek teknolojili altyapısıyla intcas.com adresi üzerinden 88 ülkede binlerce öğrenciye hizmet veren INTCAS, sadece bildik noktalarda değil dünyanın her yerinde önde gelen okulların sunduğu fırsatların keşfedilmesini sağlıyor. Kaliteli eğitimin herkesin hakkı olduğu inancıyla hareket eden şirket, bu kapsamda yurtdışında okuma hedefi olan ve maddi durumu yeterli olmayan öğrencilere sağladığı burs imkanlarıyla da ilgi çekiyor. 

Yurtdışı eğitimin büyük bir bilgi birikimi ve tecrübe gerektirdiğini aktaran INTCAS Türkiye Genel Müdürü Tanju Zerrin, birçok gencin kendisine uygun seçenekleri zamanında öğrenemediği için dilediği eğitimi alamadığını ifade ediyor. 10 Eylül’den itibaren inctas.com üzerinden Türkiye’deki öğrencilere de hizmet vermeye başlayacak olan INTCAS, ilk fiziksel öğrenci destek merkezini de İstanbul’da açacak.

“Üç Farklı Burs İmkanı”

Başarılı öğrencilere üç farklı burs imkanı sunduklarını ifade eden INTCAS Türkiye Genel Müdürü Tanju Zerrin, “Global çapta yaptığımız işi destekleyen önemli firmalar, iş adamları ve ünlü sanatçılar var. Kaliteli eğitimin herkesin hakkı olduğuna olan inancımızı paylaşan bu isimlerin oluşturduğu burs havuzundan INTCAS ile yeni hayatına hazırlanan tüm öğrenciler faydalanabiliyor. Bunun dışında öğrencilerin işlemlerinden alınan ücretlerle oluşturulan bir başka burs havuzumuz daha var. Ayrıca hali hazırda burs veren kuruluşlarla işbirliği yaparak onların burs verme prosedürleri hakkında öğrencileri bilgilendiriyor ve doğru bir şekilde başvuru yapmalarını sağlıyoruz. Böylece sürecin olumlu sonuçlanması olasılığını da belirgin bir şekilde artırıyoruz.” diye konuştu. 

Yurtdışı eğitimde en çok tercih edilen ülkeler arasında yer alan ancak eğitim ücretleri yüksek olan ABD, İngiltere, Avusturya ve Kanada gibi ülkelerde eğitim almak isteyen öğrencilerin, burs arayışına girdiğini aktaran Tanju Zerrin, 20 aşamadan oluşan burs başvuru sürecinin her aşamasında öğrencinin yanında olduklarını ve tüm bu sürecin bir haftada sonuçlandırılabildiğini ifade etti. Artan döviz kurunun da yurtdışında eğitim almak isteyenler için caydırıcı olabildiğini aktaran Zerrin, INTCAS’ın sunduğu burs avantajları ve danışmanlık hizmeti sayesinde gençlerin hayallerinden vazgeçmek zorunda olmadığının da altını çiziyor. 

“Akademik başarı tek başına yeterli değil”

Burs almak için sadece akademik başarının yeterli olmadığını aktaran Zerrin, “Ders notları iyi, sosyal olarak aktif, ders dışı aktivitelere de vakit ayıran, sosyal yardım kuruluşlarıyla ilgili aktivitelerde bulunan, maddi durumu yetersiz olan ve başvuracağı bölümle ilgili motivasyonu yüksek öğrenciler burs başvurusunda bulunabiliyor. INTCAS olarak bu öğrencilere burs başvuru sürecinin tüm aşamalarında destek oluyor, onlarla birlikte hareket ediyoruz. Dolduracağı formlar, toplanması gereken evraklar, aile durumu ve okul başarısının kanıtlanmasıyla ilgili konularda öğrenciyle birlikte çalışıyoruz.” şeklinde konuştu. 

Ülke ve okul tercihinden bölüm kararına, başvuru evraklarının hazırlanmasından vize ve göçmenlik süreçlerine kadar her aşamada öğrencilere destek olan ve tüm süreçleri tek bir sistem üzerinden kolayca yönetmeyi sağlan INTCAS, bu yönüyle sıradan eğitim danışmanlık şirketlerinden tamamen farklı bir deneyim sunuyor.