LinkPlus ve Veritas’tan Türkiye’deki bilişim pazarını büyütecek işbirliği

Türkiye’de önde gelen birçok teknoloji üreticisinin distribütörlüğünü başarıyla üstlenen LinkPlus, Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerin %86’sı dahil olmak üzere, dünyadaki en önemli kurumlara veri koruma, yedekleme ve veri güvenliği gibi önemli alanlarda hizmetler sunan Veritas’la yeni iş ortaklığını duyurdu. Yeni nesil distribütörlük anlayışı ve bilgi teknolojileri çözümleriyle iş ortaklarına değer katan LinkPlus, bu işbirliğiyle Türkiye’deki bilişim pazarına önemli katkılar sunmayı hedefliyor. Gelişmiş kanal ekosistemi ve sektör tecrübesiyle LinkPlus, Veritas’ın Türkiye operasyonlarında pazar payının artırılması ve satış stratejilerinin zenginleştirilmesi kapsamında opsiyonlu modeller üzerinde çalışacak.

 

 

Türkiye’de 25 yıldır Oracle’ı başarıyla temsil eden ve 2015 yılının sonu itibariyle Redington kuruluşları arasına giren LinkPlus; önde gelen teknoloji üreticileriyle gerçekleştirdiği iş birliklerini başarıyla sürdürüyor. İş ortaklarının verdiği güçle Türkiye’nin teknoloji sağlayıcısı konumunda bulunan şirket son olarak gerçekleştirdiği Veritas iş birliğiyle de bu misyonunu pekiştiriyor.

 

Kurumsal veri koruma ve yazılım tanımlı depolama çözümleriyle dünya pazarında lider bir konumda yer alan Veritas iş ortaklarının en önemli kurumsal veri sorunlarına çözümler üretiyor. Çoklu bulut çözümüyle veri kesintisini önleme ve bulunulan her yerden verileri koruma avantajı sunan Veritas, NetBackup çözümüyle de sistem kurtarma ve SaaS yedeklemelerinde benzersiz hız ve kolaylık sağlıyor. Veritas ayrıca iş devamlılığı(sürekliliği) noktasında geliştirdiği Cloudmobility ile şirketlerin genel buluta geçişini esnek hale getirerek süreklilik olanağı verirken yazılım tanımlı depolama ve bilgi yönetimi hizmetleriyle de bilişsel nesne depolama ve veri analizi gibi konularda iş ortaklarını güçlendiren çalışmalar yürütüyor.

 

 

LinkPlus ile gerçekleştirdikleri işbirliği hakkında konuşan Veritas Türkiye Kanal Satış Müdürü Bahadır Öztürk: “Veritas olarak Türkiye operasyonlarımız çerçevesinde 3 yıldır yürüttüğümüz başarılı çalışmalarla yakaladığımız büyüme potansiyelimizi devam ettirmek ve ileriye taşımak için daha da güçlü bir kanal ekosistemi oluşturmak istiyorduk. Bu doğrultuda mevcut kanal ekosistemimize yeni iş modellerine sahip, farklı sektörlerle temas eden iş ortaklarını dahil etmek hedefiyle LinkPlus’la distribütörlük anlaşmasına imza attık. Bu iş birliğiyle Türkiye’de daha büyük işleri hayata geçireceğimizidüşünüyoruz. Gelişmiş kanal ekosistemi ve sektör tecrübesiyle LinkPlus, bu alanda çok önemli bir rol oynayacak.  Bu amaç doğrultusunda LinkPlus ve Veritas olarak mevcut piyasa şartlarında müşterilere katma değerli çözümler sunabilmek adına satış stratejilerini zenginleştirecek opsiyonlu modeller üzerinde çalışacağız. Geleneksel distribütörlük modelinin katma değerli bir modele evirildiği bu dönemde yenilikçi birçok projede büyük başarılar elde edeceğimize inanıyoruz.” dedi.

 

Veritas işbirliği ile Türkiye’deki bulut pazarını daha da büyüteceklerini ifade eden LinkPlus İş Birimi Direktörü Cenk Soyluoğlu ise: “Veritas ile oluşturduğumuz güçlü sinerjinin itici bir güç yaratarak Türkiye bilişim pazarına değer kazandıracağına inanıyoruz. Veritas’ın veri yedekleme, veri yönetimi ve bulut çözümlerinin, LinkPlus iş ortakları için güçlü bir çözüm olacağını ve katma değerli dağıtım modeliyle pazarda önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz. Bahadır Bey’in söylediği gibi Veritas son 3 senedir özellikle kurumsal müşteriler ve projelerde çok büyük başarılara imza atıyor. Veritas’ın hem ürün portföyü hem de bu portföyün kurumların ihtiyaçlarına çok iyi cevap vermesi bu başarının arkasındaki en büyük etmenlerden biri. LinkPlus olarak Veritas’ın bu başarısını iş ortaklarımızın da destek ve çabasıyla daha fazla sayıda kuruma ulaştırmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

 

LinkPlus Hakkında

LinkPlus, 1995 yılında kurulmuş ve bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren bir şirkettir.  Kurulduğu günden beri Oracle ürünlerinin distribütörlüğünü yapan firma, her geçen gün distribütörlük ağını genişletmekte ve büyüme potansiyelini artırmaktadır. LinkPlus, 2015 yılı sonu itibari ile Orta Doğu, Türkiye ve Afrika genelinde BT sektöründeki en büyük ve en hızlı büyüyen bölgesel distribütörlerden biri olan Redington Group’un bir parçası olmuştur. LinkPlus’ın ana hedefi, katma değerli iş modeli anlayışı ile bilgi, teknik destek ve danışmanlık hizmetleri alanlarında faaliyet gösteren müşterilerine iş ortakları aracılığıyla ürün ve hizmet sunmaktır. LinkPlus’ın katma değerli iş modeli yaklaşımı, sadece finansal işlemler yapan ve stok tutan bir şirket olmaktan öteye taşıyıp müşterilerine yeni değerler kazandırıp onlara ürün ve hizmet sunan bir şirket haline getirmiştir. Bu anlayış doğrultusunda LinkPlus, dağıtım ağını her geçen gün genişletmektedir. Daha fazlasını öğrenmek için lütfen ziyaret edin: www.linkplus.com.tr

 

Veritas Hakkında

Veritas Technologies, küresel kurumsal veri koruma ve yazılım tanımlı depolama pazarında liderdir. Global Fortune 500’ün %86’sı dahil olmak üzere, dünyanın en önemli işletmelerine yardımcı olur, verilerinizi yedekler ve kurtarır, güvenli ve erişilebilir durumda tutar, başarısızlığa karşı korur ve yasal mevzuata uyum sağlar. İşletmeler BT altyapısını modernleştirdikçe, Veritas, riskleri azaltmalarına ve verilerini değerlendirmelerine yardımcı olan teknolojiyi sunar. Veritas hakkında ayrınlı bilgi için www.veritas.com adresinden daha fazla bilgi edinebilir ya da @veritastechllc twitter adresinden Veritas’ı takip edebilirsiniz.

 

Veritas ve Veritas Logosu, Veritas Technologies LLC’nin veya bağlı kuruluşlarının ABD ve diğer ülkelerdeki ticari markaları veya tescilli ticari markalarıdır. Diğer isimler kendi sahiplerinin ticari markaları olabilir.

Askaynak’tan Dijital İnvertörlü İdeal Kaynak Makinesi: Powertec i320 C Advanced

Kaynak sektörünün lider kuruluşu Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, 320 amper segmentinde konvansiyonel makineden dijital invertörlü makineye geçiş için mükemmel bir kaynak makinesi sunuyor: Powertec i320 C Advanced. Örtülü elektrod ve gazaltı kaynağında kullanılmak üzere geliştirilen multi proses kaynak makinesi Powertec i320; çelik konstrüksiyon, metal atölyeleri, kaporta tamiri, bakım/onarım, tarım ve genel imalat alanlarında hafif endüstriyel uygulamalar yapan kaynak profesyonellerine sinerjik bir kullanım avantajı sunuyor. Kolay parametre seçimi ve renkli TFT ekranı sayesinde çok kısa hazırlık süresinden sonra kaynak işlemine başlama fırsatı veren Powertec i320 sahip olduğu ARCFX özelliği ile görsel olarak malzeme kalınlığı ve kaynak yayılımın simüle edilmesini sağlıyor. 15-18 Kg tel besleme haznesi ve entegre edilmiş taşıma arabası ile  kompakttasarıma sahip. Türkçe dil desteğine, USB girişine, sağlam ve güvenilir bir dizayna, aydınlatılmış tel haznesine sahip olan Powertec i320 kaynak makinesi ve Askaynak’ın diğer yenilikçi ürünleri hakkında detaylı bilgiye www.askaynak.com.tr adresinden ulaşılabiliyor.

Geliştirdiği yüksek teknolojili ürünlerle, kaynak ustalarının tüm ihtiyaçlarına cevap veren Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, Powertec i320 kaynak makinesiyle kaynak sektörünün geleceğine dokunurken örtülü elektrod ve gazaltı kaynağını da kolaylaştırıyor. Mükemmel bir kaynak deneyimi elde etmek isteyen kaynak profesyonelleri için geliştirilen bu ürün; sunduğu yüksek ve kararlı arkla birlikte dinamik ve sıçrantıyı sınırlayan performansı ile dikkat çekiyor. Yeni endüstri standartlarına da uygun olan Powertec i320, 4 aktif makaraya sahip tel besleme sisteminin yanında   optimize edilmiş tel çıkış pozisyonuyla da kaynak ustalarının tercih ettiği kaynak makineleri arasında yer alıyor.  Ayrıca yenilikçi bir ara yüze sahip oluşu ve ARCFX özelliği sayesinde gelişmiş menü seçeneği ile parametrelerin seçimini de kolaylaştırıyor.

MIG/MAG ve MMA kaynağı için yeni inverter tabanlı kompakt kaynak makinesi Powertec i320 MIG kaynak uygulamaları için çelik, paslanmaz çelik ve alüminyum kaynağı için kullanılabiliyor. Düşük enerji tüketimi avantajı sunan bu kaynak makinesi geliştirilmiş ergonomisi ve üst düzey operatör güvenliği ile en zor şartlarda bile daha güvenli ve kolay bir şekilde kullanılabiliyor. Gelişmiş TFT ekranı ile eğitim zamanını düşürürken, otomatik ayarları sayesinde de çalışmaya hazır bir kaynak makinesi olarak karşımıza çıkıyor. Her çeşit telde mükemmel ve yumuşak tel besleme olanağı bulunan kaynak makinesinin çıkış parametreleri sürekli ölçümlenerek yumuşak metal transferi sayesinde kolayca optimize edilebiliyor. Bu optimizasyon kaynak makinesinin değişime anında ve hızlı cevap vermesini ve böylece kararlı bir ark performansı elde edilmesini sağlıyor.  Powertec i320’nin çıkış voltajı da otomatik olarak tel sürme hızına göre ayarlanabiliyor ve operatör kolaylığı için beklenen çıkış akımı ve malzeme kalınlığı ekranda görüntülenebiliyor.

Powertec i320 kaynak makinesi ile Askaynak’ın diğer yenilikçi ürünlerini incelemek için askaynak.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

İnceliğine Rağmen Güçten Ödün Vermeyen Acer Predator Triton 700 Şimdi Türkiye’de

Teknoloji öncüsü Acer, son derece ince olmasına rağmen oldukça güçlü bir dizüstü oyun bilgisayarı sunuyor: Predator Triton 700. Sınıfının en iyi bilgisayar teknolojilerine ev sahipliği yapan bu oyun canavarı, termal özelliklerinden veya sağlamlığından ödün vermeden boyut ve performans arasında denge kuruyor. Teknolojisi ve tasarımıyla bir dizüstü oyun bilgisayarından çok daha fazlasını sunan Acer Predator Triton 700, şimdi 20.000 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de.

Acer Predator Triton 700’ün üstün termal performansına sahip çift fan sistemli AeroBlade™ 3D, kasanın ultra ince olmasını, cihazın en yoğun işlemlerde bile düzgün ve serin bir şekilde çalışmaya devam etmesini sağlıyor. Ayrıca, performanstan hiçbir ödün vermeden bu ultra ince kasaya devasa bir bilgi işlem gücü sığdırmak da mümkün hale geliyor.

Bu oyun canavarı gücünü standart voltajlı Intel® Core işlemci, 8 GB belleğe sahip yüksek performanslı NVIDIA® GeForce® GTX 1080 ekran kartı, RAID 0 yapılandırmasına sahip iki adet NVMe PCIe ile 1TB SSD ve 32GB DDR4 2400MHz bellekten alıyor.

VR’a hazır Predator Triton 700, son derece etkileyici bir oyun deneyimi için 15,6 inç FHD IPS ekranında parlak, canlı görseller ve harici bir monitöre bağlanmayı sağlayan NVIDIA® G-SYNC desteği sunuyor.

Temel özellikleri tek bir merkezi arayüzden kontrol etmek ve özelleştirmek mümkün

Predator Triton 700, keskin hatlara ve açılı ön köşeler bulunan minimalist bir tasarıma sahip. Işık hızında Intel® Thunderbolt 3 bağlantı noktası bulunan Predator Triton 700’ün mekanik klavyesi, tatmin edici bir yazma deneyimine ek olarak hızlı ve hassas tepki süreleri vadediyor.

PredatorSense yazılımı ise oyunseverlerin Predator Triton 700’ün temel özelliklerini tek bir merkezi arayüzden kontrol edip özelleştirebilmesini sağlıyor. Aydınlatma, kısayol tuşları, fan kontrolü ve genel sistem takibi bu merkez üzerinden yapılabiliyor. RGB arka aydınlatmaya sahip olan tuşlar, ayrı ayrı programlanabiliyorlar. Klavyenin üstündeki büyük boy Corning® Gorilla® Glass plakası, dizüstü bilgisayarın soğutma sistemine açılan bir pencere görevi görerek, AeroBlade™ 3D Fanı ve beş ısı borusunu sergilemenin yanı sıra, touchpad olarak da kullanılıyor. Acer TrueHarmony net ve zengin akustiğe sahip etkileyici seslerle birlikte, Skype for Business Sertifikası ile de sohbetlerin net ve gecikmesiz olarak gerçekleştirilmesini garanti ediyor.

Bu özellik ile ağ bağlantınız artık çok daha güçlü

Killer DoubleShot Pro ağ özelliği ve 40 Gbps’ye kadar hız ve çift 4K video çıkışı desteği sunan Thunderbolt 3 bağlantısı, bu dizüstü bilgisayarın güçlü özelliklerini tamamlıyor. Predator Triton 700 ayrıca, kablolu bağlantıyı tercih eden kullanıcılar için güç kapalıyken USB şarjı özelliğine sahip iki adet USB 3.0, bir adet USB 2.0, bir adet HDMI 2.0, bir adet DisplayPort ve bir adet Gigabit Ethernet bağlantı noktası içeriyor. Killer DoubleShot Pro teknolojisinden güç alan ağ özelliği, en hızlı ağ bağlantısını seçerek (Ethernet veya Kablosuz) yüksek önceliğe sahip tüm trafiği bu arayüzden gönderirken, standart trafiği ise diğer bağlantıya yönlendiriyor.

20.000 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunulan Acer Predator Triton 700, teknolojisi ve tasarımıyla bir dizüstü oyun bilgisayarından çok daha fazlasını bekleyenlerin vazgeçilmezi olacak.

telkoder_logo_Yuksek

TELKODER 10. Olağan Genel Kurulu’nu Ankara’da Gerçekleştirdik

F5 İletişim olarak değerli iş ortağımız TELKODER’in (Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği) 10. Olağan Genel Kurulu’nu Ankara’da gerçekleştirdik. Yusuf Ata Arıak’ın başkan olarak güven tazelediği genel kurul toplantısında telekomünikasyon sektöründeki gelişmeler değerlendirilerek; 2017 yılında 51 Milyar TL’lik büyüklüğe sahip olan telekomünikasyon sektörünün hedeflendiği gibi büyümediğine ve yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekildi. Toplantı kapsamında konuşan TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak fiber altyapıların ortak kullanımı için kısa bir süre önce imzalanan sözleşme doğrultusunda yeni adımların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin uydu haberleşme hizmetlerinde de 10 kat büyümesi gerektiğini dile getiren Arıak ayrıca, Türkiye’nin veri güvenliğinin sağlanması kapsamında veri merkezlerinin desteklenmesinin ve yerli internet değişim noktalarının kurulmasının önemine vurgu yaptı.

 

16 yıldır ortaya koyduğu özverili çalışmalarla telekomünikasyon sektörüne önemli katkılar sunan TELKODER’in genel kurul toplantısında “Elektronik haberleşmenin baştan ele alınması ve fiber altyapının önemi” başlıkları genel kurul gündemini oluşturdu. TELKODER üyesi alternatif işletmecilerin yöneticileri başta olmak üzere; Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, Vodafone Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel’in, de gündem kapsamında değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda Arıak sektörün durumu ve beklentileri hakkında bilgiler paylaştı.

TELKODER 10. Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti

TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak: “Elektronik Haberleşme Sektörü Baştan Düzenlenmeli”

 

Türkiye’de telekomünikasyon sektöründe tam rekabetin gelişmesi ve sektördeki şirketlerin verimliliklerini artırması için çalışmalar yürüten Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (TELKODER), 10. Olağan Genel Kurulu Ankara’da gerçekleşti. Yusuf Ata Arıak’ın başkan olarak güven tazelediği genel kurul toplantısında telekomünikasyon sektöründeki gelişmeler değerlendirilerek; 2017 yılında 51 Milyar TL’lik büyüklüğe sahip olan telekomünikasyon sektörünün hedeflendiği gibi büyümediğine ve yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekildi. Toplantı kapsamında konuşan TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak fiber altyapıların ortak kullanımı için kısa bir süre önce imzalanan sözleşme doğrultusunda yeni adımların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin uydu haberleşme hizmetlerinde de 10 kat büyümesi gerektiğini dile getiren Arıak ayrıca, Türkiye’nin veri güvenliğinin sağlanması kapsamında veri merkezlerinin desteklenmesinin ve yerli internet değişim noktalarının kurulmasının önemine vurgu yaptı.

 

16 yıldır ortaya koyduğu özverili çalışmalarla telekomünikasyon sektörüne önemli katkılar sunan TELKODER’in genel kurul toplantısında “Elektronik haberleşmenin baştan ele alınması ve fiber altyapının önemi” başlıkları genel kurul gündemini oluşturdu. TELKODER üyesi alternatif işletmecilerin yöneticileri başta olmak üzere; Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, Vodafone Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel’in, de gündem kapsamında değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda Arıak sektörün durumu ve beklentileri hakkında bilgiler paylaştı.

 

“Elektronik Haberleşme sektörü baştan düzenlenmeli”

TELKODER 10. Olağan Genel Kurulu’nun açılış konuşmasını yapan TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, Türkiye’deki telekomünikasyon sektörünün büyüklüğü ve rekabet koşulları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arıak, 2017 yılı telekomünikasyon sektörü büyüklüğünün 51 Milyar TL olduğunu ifade ederek geçtiğimiz yıllara göre gerçek değişimin anlaşılabilmesi için sektör gelirlerinin enflasyondan arındırılarak karşılaştırılması gerektiğine dikkat çekti. Enflasyon etkisinden arındırılması halinde sektör gelirlerinde önemli bir artış yaşanmadığının görüldüğünü ve 2003 yılında 15 Milyar TL olan sektör büyüklüğünün 2018 yılında da aynı seviyede olduğunu  söyledi. Sektördeki rekabet ortamını da değerlendiren Arıak “Alternatif işletmecilerin toplam gelirden aldıkları pay yaklaşık olarak %8, bu oran AB ortalamasına göre çok düşük, rekabetin iyileştirilmesi sektörde yeni gelişmelerin önünü açacak” dedi. Telekomünikasyon sektörünün üçte ikisini oluşturan halka açık şirketlerin piyasa değerlerinin 26 milyar dolarlardan 6–7 milyar dolarlara kadar gerilediğini belirten Arıak; bu gerilemede dövizin değer kazanmasının etkisinin de olduğunu ancak; Haziran 2018’de 9,74 milyar dolar olan piyasa değerinin Aralık 2012’de 26,25 milyar dolar olarak hesaplandığını dile getirdi. Bu bilgiler çerçevesinde Elektronik haberleşme sektörünün en baştan ele alınarak düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Arıak sözlerine şöyle devam etti: “Türk Telekom’da karşılaştığımız korumacı tutumun sonuçları, Türksat’ta da karşımıza çıkabilir. Sektörü büyütmeyen, rekabeti önleyen her kural ve yönetimin sonu kötüdür. Sektörümüzün genel yönetiminden sorumlu kişilerin, sektör firmalarının yönetiminde görev alması eşyanın tabiatına aykırıdır. Yönetim anlayışımızı ve uygulama yöntemlerimizi kökten değiştirme zamanı.”

 

Fiber Alt yapı konusunda atılan adımlar devam etmeli

 

TELKODER’in 10. Olağan Genel Kurul’unda ele alınan bir diğer önemli başlık ise telekomünikasyon sektöründe yaşanan fiber altyapı sorunlarıydı. Toplantıda Türkiye’nin sadece elektronik haberleşme sektörü için değil tüm sektörlerin geleceği için sağlam bir fiber altyapıya kavuşmasının önemine dikkat çekildi. Arıak fiber altyapı çalışmalarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada: “Yaklaşık 340.000 km uzunluğa sahip Fiber şebekenin yaklaşık %80’i Türk Telekom’a ait. Başta Türk Telekom olmak üzere İşletmecilerin ellerinde bulunan altyapıları birbirine kullandırmaları halinde, fiber altyapı sorunumuzu %80 oranında çözebiliriz. Türk Telekom’un ve diğer işletmecilerin ellerindeki altyapıları birbirine kullandırmaları için TELKODER, Türk Telekom, Turkcell, Vodafone ve Türksat arasında 24 Mayıs 2018 tarihinde bir Altyapı Paylaşımı Protokolü imzalandı. Bu protokolün gereğinin hızla hayata geçirilmesi ülkemiz açısında olumlu gelişmelerin önünü açacaktır. Bunun için de siyasi sahiplenmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu mevcut altyapıların tüm işletmecilerce fiilen kullanılabilmesi hem ülke kaynakların verimli kullanılmasını hem de fiber şebeke tesis maliyetlerinde ciddi düşüşler yaşanmasını sağlayacaktır.” dedi.

Uydu haberleşme sektörü ve veri merkezi işletmeciliği geliştirilmeli

 

“Uydu haberleşme hizmetlerinde dünya ortalamasına ulaşmak için uydu hizmetlerimizi 10 kat büyütmemiz gerekiyor.” diyen Arıak bu hedefe ulaşmak için piyasayı büyütücü tedbirler alınması gerektiğini ve devletçi/korumacı uygulamalara son verilmesinin önemli olduğunu aktardı. Arıak sözlerine “Uydu haberleşme sektörünün önünde büyük imkânlar olmasına rağmen, ihtiyaçlarının da oldukça fazla olması gelişmelerin önünü bir anlamda tıkıyor. Bu durumun ele alınarak bir an önce çözülmesi, uydu sektörümüzün ve Türksat’ın iç ve dış piyasalardaki fırsatları yakalamasını sağlayacak. Hizmet ve veriye olan talebin yüksek olması, genç nüfusun büyüklüğü gibi nedenlerle hızlı büyüme potansiyeli taşıyan Türkiye telekomünikasyon sektörünün, uydu yatırımları ile daha hızlı büyümesi sağlanabilir.” şeklinde devam etti.

Türkiye’nin verisi ancak yerli veri merkezlerinin desteklenmesiyle korunabilir

Türkiye’nin verisinin Türkiye’de tutulmasının önemine dikkat çeken Arıak bu konuda hem kamunun hem de özel sektörün aynı fikirde olduğunu ancak önemli bir icraatın hayata geçirilemediğini söyledi. Son zamanlarda yayınlanan bir araştırmanın Türkiye’de kullanılan e-posta sunucularının sadece yüzde üç buçuğunun Türkiye içerisinde bulunduğunu ve kalan yüzde doksan altı buçukluk kısmının diğer ülkelerde olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Arıak kişi ve ülke verilerimizin risk altında olduğunu söyledi. Bu riskin ortadan kaldırılması noktasında yerli veri merkezlerinin desteklenmesi ve yerli internet değişim noktalarının kurulması konularının en önemli gündem maddesi olduğuna dikkat çekti.

Yusuf Ata Arıak’ın güven tazelediği TELKODER’in 10. Olağan Genel Kurulu’nda yeni Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu da oy birliğiyle belirlendi. İki yıl süreyle görev yapmak üzere seçilen TELKODER Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu üyeleri:

Yönetim Kurulu/Asil ve Yedek Üyeler: Yusuf Ata ARIAK, Halil Nadir TEBERCİ, İlyas TURGUT, Ceren OKUTAN, M. Ali AKARCA, Oktay DEMİR, Cem ÇELEBİLER, Gökhan ERKMAN, Mehmet Fahri CAN, Mehmethan ŞİŞİK

Denetleme Kurulu/Asil ve Yedek Üyeler: Kağan AKCAN, Aydın İPEKİŞLEYEN, Bülent ŞEN, Serdar GÜNGÖR, M. Kemal UCUZCU, A. Halim KÖMÜRCÜ

Askaynak Türk Kızılayı’na Kan Bağışlarıyla Destek Olmaya Devam Ediyor

Hastalık ve kaza sonrasında kan bulunamadığı için hayatını kaybeden insanların sayısı her geçen yıl artarken sivil halkın yalnızca %1’i kan bağışında bulunuyor. Bağışlanan her kanın en az 3 kişinin hayatını kurtardığı göz önüne alındığında bağışın önemi daha da ortaya çıkıyor. 2017’de çalışanlarının Türk Kızılay’ına kan bağışı yapmaları için çağrıda bulunan ve oldukça sevindirici sonuçlar alan Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askayna, kan bağışı çağrılarının bu yıl da sürdürüyor.  Bu çağrılara memnuniyetle yanıt veren Askaynak çalışanları da Türk Kızılayı’na kan bağışında bulunarak bir kez hayat kurtarmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Askaynak, çalışanlarıyla birlikte Türk Kızılayı’na bağışta bulunmayı sürdürmeyi planlıyor.

Yenilikçi ürünleriyle kaynakçıların işini kolaylaştıran Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, toplumsal fayda yaratacak önemli çalışmalara imza atmayı sürdürüyor. Türkiye’de her 4 saniyede 1 ünite kana ihtiyaç olduğuna ve sivil halkın yalnızca %1’inin kan bağışladığını dikkate alan Askaynak, kan bağışı konusunda çalışanlarının bilincini artırmak için elini taşın altına koymaya devam ediyor. Askaynak çalışanları da Türk Kızılayı’na kan bağışı yapmayı sürdürüyor.

Askaynak Genel Müdürü Ahmet Sevük; Kızılay’ın sloganında yer aldığı gibi “Kan acil değil sürekli bir ihtiyaç”, dolayısıyla düzenli olarak kan bağışı yapılması ve insanların bu konuda bilinçlerinin ve bilgilerinin artması oldukça önemli. Biz Askaynak olarak çalışanlarımızla birlikte üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Askaynak ailesi olarak ilk kez 2017’de gerçekleştirdiğimiz bu uygulamayı 2018’de de devam ettirerek sürekli hale getirmeyi ve daha çok kişiye ‘can’ olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Bağışlanan her kanın en az 3 kişinin hayatını kurtardığını aktaran Sevük, Türkiye’de her yıl yüzlerce insanın hastalık ve kaza sonrası kan bulunamadığından hayatını kaybettiğine dikkat çekti. Sevük, “Çalışanlarımız kan bağışı yaparak birçok kişinin hayata tutunmasını sağlıyorlar. Böylesine önemli bir konuda çalışanlarımızın gösterdiği duyarlılığın giderek artması da bizi çok mutlu ediyor” dedi.

UFRS 17’ye sorunsuz geçmek isteyenler SAS Sigorta Sektörü Vizyon Buluşması’nda bir araya geldi

Yenilikçi yazılım ve hizmetleriyle, tüm dünyada şirketlere veriyi bilgiye dönüştürmeleri için güç ve ilham veren, analitikte dünya lideri SAS, sigorta sektörünün öncelikli gündemi olan Uluslararası Finansal Raporlama Standardı 17’nin (UFRS 17) detaylarını “SAS Sigorta Sektörü Vizyon Buluşması” etkinliğinde konunun uzmanlarıyla ele aldı. Sigorta şirketlerinin aktüerya, risk ve muhasebe departmanları arasındaki iş akışının eksiksiz bir şekilde gözden geçirilmesini gerekli kılan ve muhasebe standartlarını yeniden tanımlayacak olan UFRS 17’nin temel amacı mali tabloların kurumlardaki karşılaştırılabilirliğini geliştirerek sektördeki şeffaflığı artırmak. SAS düzenlediği bu etkinlikle, Sigorta sektörünün finans, aktüerya ve bilgi teknolojileri departmanlarından önemli isimlere, 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girecek olan UFRS 17’ye sorunsuz geçmek için gerekli önemli detayları, regülasyon uygulamasını ve sunduğu uçtan uca çözümleri aktardı.

Her bir kurumun sigorta hizmetleri ve müşteri primleri yatırımı yoluyla nasıl kazanç sağladığını veya zarar ettiğini gösterecek olan Uluslararası Finansal Raporlama Standardı 17 (UFRS 17), uluslararası adıyla IFRS 17, sigorta sektöründeki mevcut muhasebe standartlarında iyileştirme sağlayacak bir dönüşüm başlatacak. UFRS 17’nin getirdiği yeni kurallar, bir sigorta şirketinin finansal raporlamasında, diğer endüstrilerle karşılaştırılabilirlikte daha fazla şeffaflık sağlamayı amaçlıyor. Uluslarası bir muhasebe diline geçmeyi sağlayan bu sistem ile karlılık hakkında daha iyi bilgi sahibi de olmak da mümkün hale geliyor. Sigorta sözleşmelerinin muhasebeleştirilmesi, ölçülmesi, sunulması ve açıklanması için ilkeleri belirleyen UFRS 17 ile geleceğe yönelik ve en iyi nakit akış tahmini yapılabilecek.

1 Ocak 2022’de zorunlu hale gelecek UFRS 17’yi hayata geçirmek için hassas, ayrıntılı bir planlama ve titiz bir çalışma gerekiyor. “SAS Regulatory Content for IFRS 17” çözümüyle, sigorta şirketlerinin UFRS 17’ye uyum gereksinimlerini tek ve entegre bir platform üzerinden karşılamalarına destek olan SAS, düzenlediğiSAS Sigorta Sektörü Vizyon Buluşması” etkinliğinde yeni regülasyonla uyum için başarılı bir zemin oluşturulması ve regülasyonun en verimli şekilde yönetilmesi için konunun uzmanlarını Sigorta sektörünün değerli katılımcıları ile bir araya getirdi.

SAS UFRS 17 Global Çözüm Lideri Stefan De Lombaert ve SAS UFRS 17 Güney EMEA Çözüm Lideri Dario Saltarelli’nin; UFRS 17’nin sigorta şirketlerine etkisi, SAS’ın UFRS 17 yaklaşımı, sunduğu uçtan uca çözümler, devam eden projelerden geri bildirimler ve çözüm demoları hakkında detaylı bilgi aktardığı etkinlikte, “Sigorta Sektöründe Risk ve Finans Yönetimi Dönüşümü: UFRS 17” başlıklı bir panel de gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Sigorta Profesyoneli, SAS Sigortacılık Danışmanı Ayşegül Arışan’ın yaptığı panelde; 2017 yılından bu yana UFRS 17 etki analizi çalışmaları ve uygulamaları konusunda KPMG’de şirketlere danışmanlık yapan Aslıhan Duymaz ve UFRS dönüşüm projelerinde önemli bir tecrübeye sahip olan ve PwC Türkiye’deki mevcut UFRS 17 çalışmalarını yöneten Elçin Toygar, UFRS 17 ile ilgili merak edilen detayları paylaştı.

UFRS 17 ile şeffaflığın artacağına inananların oranı %92

Yaptığı sunumda SAS’ın bu yıl gerçekleştirdiği “Süreçteki Dönüşüm: UFRS 17 perspektifi ve yaklaşımları” adlı araştırma raporunun sonuçlarına değinen Stefan De Lombaert, “Araştırma sonuçları uyum sürecinin zorluklarına rağmen sektörün UFRS 17’nin sunduğu değişimleri memnuniyetle karşıladığını gösteriyor. Katılımcıların %92’si UFRS 17’nin şeffaflığı artıracağına inanıyor, %40’ı sektörün geleceği için oldukça önemli olduğunu dile getiriyor, %84’ü ise UFRS 17’nin uyumun ötesinde ek faydaları olduğunu aktarıyor.” dedi.

SAS’ın stratejik iş ortaklarıyla birlikte başarıyla uyguladığı UFRS 17 projelerini hatırlatan Stefan De Lombaert, “SAS Regulatory Content for IFRS 17, regülasyonlara uygun olarak ve güncel teknolojilerle uyumlu olarak geliştirilen, hızlı ve güvenilir bir çözüm. BT, sigortacılık ve finans alanındaki bilgi birikimimizle müşterilerimizin tam olarak ihtiyacı olan çözümü, var olan sistemlerine de uyumlu olacak şekilde sunuyoruz. Risk ve finans dönüşüm sürecinde izlediğimiz uzun dönemli strateji sayesinde, oluşan ihtiyaca uygun ek hizmet paketleri de sunabiliyoruz. UFRS 9 uygulamasında elde ettiğimiz önemli başarılardan aldığımız referansla geliştirdiğimiz UFRS 17 çözümüyle sigorta sektörünün bu dönüşüme sorunsuz ve hızlı bir şekilde adapte olmasına ve maksimum fayda sağlamasına yardımcı oluyoruz.” diye konuştu.

Dijital bankacılıkta artan IoT etkisi nesnelerin güvenliğini zorunlu kılıyor

Bankacılık işlemlerinde artık IoT teknolojilerinin de oyuna dahil olduğunu görmeye başlıyoruz. Yeni deneyimlerin hayata geçirilmesi, IoT’lerin de gerçek kişiler gibi birer kimliklerinin olmasına ve bu kimliklerinin güvenilir bir şekilde teyit edilebilmelerine bağlı olacak. Bu süreçlerde siber atakların göz ardı edilmemesi konusunda uyarılarda bulunan KOBIL, mobil ve internet bankacılık işlemlerinde en gelişmiş güvenlik unsurlarını kullanırken, aynı zamanda en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmenin ve kullanıcıyı doğrulamadan önce platform güvenliğinin sağlanabilmesinin kritik önemine dikkat çekiyor.

 

Bankacılık sektöründe teknolojik gelişmelerin de etkisiyle dijital bankacılığı kullananların sayısı hızla artıyor. Yapılan araştırmalar internet ve mobil bankacılık kullanımının son 10 yılda yaklaşık 5 kat, işlem hacminin ise 10 kattan fazla artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Kullanıcı sayısının artması sektörde dönüşümü zorunlu kılarken yapay zeka, blockchain ve nesnelerin interneti gibi yeni nesil teknolojiler de bu dönüşümün en önemli aktörleri arasında yerini alıyor.

 

Yeni teknolojilerin tüm bankacılık süreçlerini dönüştüreceğini vurgulayan KOBIL’in Bölge Satış Müdürü Koray Arıkan, IoT teknolojisinin finansal işlemlerde yaratacağı etkiler konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Azerbaycan’da 3. kez düzenlenen Bankacılık Konferansı’nda “Dijital bankacılıkta güven” konulu bir sunum yapan Arıkan: “Bugüne kadar bankacılık işlemleri hep kişi ve banka arasında olacak şekilde uygulana geldi. Artık finansal işlemler söz konusu olduğunda IoT teknolojilerinin de oyuna dahil olduğunu görmeye başlıyoruz. Bugün şaşırtıcı bir senaryo gibi görünse de yakın gelecekte buzdolaplarımızın online marketlerden alışveriş yapmaları bize normal gelmeye başlayacak. Evimizde masamıza koyduğumuz Google Home, Alexa gibi cihazlarla konuşarak internetten alışveriş yapacağız. Bu yeni deneyimlerin hayata geçirilmesi ise IoT’lerin de gerçek kişiler gibi birer kimliklerinin olmasına ve bu kimliklerinin güvenilir bir şekilde teyit edilebilmelerine bağlı olacak” dedi.

 

IoT’nin sağladığı milyarlarca aracın birbiriyle konuşabilmesi gerçekliğinin bankacılığı yeni boyutlara taşıyacağını aktaran Arıkan, bu teknoloji ile bankaların müşteri bilgilerini araç ve cihazlar üzerindeki sensörler sayesinde anlık olarak elde edebileceğini söylüyor. Bankacıların bu verileri müşteri memnuniyeti odaklı kampanya, ödül, ürün ve çözümler geliştirmede kullanabileceğini ifade eden Arıkan bu sayede müşteri memnuniyetinin de sağlanabileceğini dile getiriyor.

 

Kullanıcı deneyimlerini zenginleştirmek ve kullanıcılarla her an iletişimde olmak için bankacılık sektörünün IoT teknolojisinden yaralanması gerektiğini vurgu yapan Arıkan bu süreçlerde siber atakların da göz ardı edilmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Arıkan: “Mobil ve internet bankacılık işlemlerinde en gelişmiş güvenlik unsurlarını kullanırken, aynı zamanda en iyi kullanıcı deneyimini de sağlayabilmeliyiz. Öyle bir teknoloji üretmeliyiz ki kullanıcıyı doğrulamadan önce platform güvenliği sağlanabilmeli. Bunun güven zincirindeki en temel halka olduğunu söyleyebiliriz. Yani cihaz güvenliğini sağlamadan uygulayacağımız tüm doğrulama yöntemleri en başından kırılmaya açık olacaktır. Biz KOBIL olarak güvenlik sistemleriyle entegre çalışan çözümlerimizle cihaz ve App’lerde kimlik doğrulama güvenliğini sağlayarak kullanıcılara dijital platformlardan yararlanma imkanı sağlıyoruz.” diyor.

HyperX’ten E-spor alanında önemli işbirliği

HyperX ve Allied Esports, HyperX Esports Arena Las Vegas’ı Duyurdu

                                                          

Kingston Technology Company Inc.’in oyunculara yönelik bölümü olan HyperX, global E-spor eğlence şirketi Allied Esports ile özel bir isim hakkı ortaklığını hayata geçiriyor. İmzalanan uzun süreli anlaşmayla Allied Esports’un Luxor Hotel & Casino’da bulunan, dünya çapında en önde gelen etkinlik alanı; HyperX Esports Arena Las Vegas adını alıyor. Mekan aynı zamanda Las Vegas Strip’te yer alan ilk özel E-spor alanı olarak da dikkat çekiyor.

 

Bu dinamik iş birliğinin, Allied müşterilerinin piyasadaki en iyi oyun ekipmanlarını kullanma arzusu ve HyperX’in içerik üretimi vizyonumuza olan inancının bir sonucu olarak ortaya çıktığını aktaran Allied Esports’un Baş Gelir ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Simon Temperley sözlerine şöyle devam etti: “HyperX ve Allied Esports’un paylaştığı ‘We’re All Gamers’ stratejisi ve  özel e-spor arenasının ilk ve tek örneği olan bu iş birliği sayesinde oyun tutkunlarıyla iletişime geçeceğimiz ve etkili içerikler yaratabileceğiz daha çok fırsat oluşturacağız.”

 

İş birliği; HyperX marka elçilerinin, E-sporcuların, fikir önderlerinin dahil olduğu ve eşsiz fırsatların sunulduğu ortak markalı etkinlikleri kapsıyor. Anlaşma çerçevesinde; ortak markalı ve etkinlik alanında, internette, sosyal platformlarda hazırlanan tamamlayıcı içeriklere yönelik pazarlama, promosyon, ürün etkinleştirme fırsatları ile Las Vegas’ta önemli bir perakende satış olanağı bulunuyor. Ayrıca bu iş birliği ile HyperX Esports Arena Las Vegas tüm sosyal medya platformlarına entegre ediliyor.

 

HyperX Pazarlama Direktörü Daniel Kelley, “HyperX’in E-spor ile ilgili her konuya gösterdiği bağlılık ve kararlılık, markamızın profesyonel ve amatör oyuncular arasında favori hale gelmesine yardımcı oldu. HyperX Esports Arena Las Vegas’ın isim haklarını almamız da kitlemizi genişletmek için bize büyük bir fırsat sunuyor. Allied Esports bizim için E-spor alanında saygın bir iş ortağı ve birlikte daha fazla başarıyı duyurmak için sabırsızlanıyoruz.” dedi.

 

Yeni anlaşma, Allied Esports ve HyperX arasında süregelen sağlam iş birliğini pekiştiriyor. HyperX bu yılın başında, Las Vegas arenasının resmi ekipman ve arena ortağı olarak E-spor turnuvaları, özel etkinlikler ve günlük oyunlarda oyuncuları HyperX kulaklıkları, klavyeleri, mouse’ları ve mousepad’leri ile donatmıştı. Ayrıca HyperX bu yaz, Allied Esports’un Kuzey Amerika mobil E-spor kamyonunun da resmi ortağı olmuştu. Araç yıl boyunca Los Angeles’taki 2018 Electronic Entertainment Expo (E3), Anaheim’daki VidCon 2018 ve San Diego’daki Comic-Con 2018 gibi etkinlikleri dolaşmıştı.

 

HyperX Esports Arena Las Vegas, Mart 2018’deki açılışından bu yana E-spor tutkunları, oyuncular, yayıncılar ve takımlar için global bir merkez haline geldi. Mekan birçok farklı oyun türünü ve konusunu kapsayan yılın en popüler E-spor eğlence etkinlikleri ve prodüksiyonlarına ev sahipliği yaptı. Bunlar arasında ünlü yayıncı Tyler “Ninja” Blevins’in dahil olduğu Ninja Vegas ’18 gibi etkinlikler de yer aldı. Aralık ayında ise iki büyük etkinlik daha düzenleneceği duyuruldu: League of Legends All-Star 2018 (6-8 Aralık) ve Capcom Cup 2018 (14-16 Aralık). Arenada geceleri düzenlenen Friday Frags ve Saturday Night Speedway gibi turnuvalar da Las Vegas’ın büyüyen rekabetçi video oyunu sahnesinin odak noktası haline geldi. HyperX Esports Arena Las Vegas, Esports Business Summit bünyesinde düzenlenen 2018 Tempest Ödülleri’nde Yılın Etkinlik Alanı seçildi.

 

HyperX, iş birliğinin bir parçası olarak HyperX Esports Arena Las Vegas’ta düzenlenecek etkinliklere de sponsor olacak. 9-12 Ocak tarihleri arasındaki CES 2019 sırasında, HyperX yeni duyurulan HyperX Esports Arena Las Vegas’ın dahil olduğu bir dizi sosyal etkinlik ve pazarlama etkinlikleri yapmayı planlıyor. CES faaliyetleri ve HyperX’in sponsor olduğu planlama aşamasındaki diğer etkinlikler hakkında daha fazla bilginin fuar tarihleri yaklaştığında paylaşılması bekleniyor.

Verinin Doğru Kullanımında “Hızlı Olanlar” Fark Yaratıyor

Veri yönetimi konusunda sahip olduğu operasyon ve bilgi deneyimiyle en doğru çözüm ortağı olarak çalışan Hitachi Vantara, verinin doğru kullanıldığında nasıl yeni gelir kaynaklarına dönüştüğünü, müşteri deneyimini geliştirdiğini ve karlılığa yardımcı olduğunu İstanbul’da düzenlediği Hitachi Partner Day etkinliğinde detaylarıyla paylaştı.

Hitachi Vantara Stratejik Kanal & İş Ortakları Satış Müdürü Özlem Köklü Avcı’nın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, büyük veri, veri analitiği ve kanal yönetimi gibi alanlarda bilgiler paylaşıldı. Veri miktarının hızla arttığı ve dolayısıyla veri yönetiminin de her geçen gün daha önemli hale geldiğinin altı çizildi. Veri sahipliğinin öneminin de vurgulandığı etkinlikte, bugün var olan verinin %90’ının sahiplinin bilinmediği ve sadece verilerin %15’inin kullanıldığı ifade edildi. 2016 yılında 16.1ZB olan veri üretiminin 2025 yılında 10 katına çıkacağı ve bunun dörtte birinden fazlasının gerçek zamanlı içeriklerden oluşacağı aktarılırken, gerçek zamanlı IoT verilerinin bunun %95’i olacağı söyledi. IoT alanında 1 milyar dolardan fazla yatırım yapan Hitachi, 2022 yılında bu alanda lider olmayı hedefliyor.

“Tam veri odaklı portföyümüzle müşterilerimiz için 360 derece deneyim sunabiliyoruz”

Yakın zaman önce Hitachi Vantara Ülke Müdürü olarak atanan Önder Sönmez ise ekinlikte yaptığı konuşmasında: “Hitachi olarak tüm iş ortaklarımızı dinliyor, anlıyor ve birlikte çalışıyoruz. Bugün dünyanın çalışma yöntemini birlikte değerlendirelim istiyoruz. Yılların getirdiği tecrübe ve global bilgi birikimimizle dünyanın her yerinde aynı kalitede hizmet verebiliyoruz. Ham bilgiyi eylemi güçlendiren iç görülere dönüştürmek, verilerin nasıl yönetilmesi ve iletilmesi gerektiğinin derinlemesine anlaşılmasını gerektirir. Verilere dayanan çözümler, şirketlerin daha çevik olmasını ve değişen müşteri ihtiyaçlarına ve pazar dinamiklerine daha iyi cevap verebilmelerini sağlıyor. Bunu yapmak için, verilerin doğru zamanda, doğru yerde ve doğru biçimde mevcut olması gerekiyor. Böylece veriden değer elde edilebiliyor. Tam veri odaklı portföyümüzle müşterilerimiz için 360 derece deneyim sunabiliyoruz. Bu da sektör lideri olarak sunduğumuz çok önemli bir avantaj. Şu anda en çok patent başvurusunda bulunan şirketiz. Kendi kendini optimize edebilen veri merkezleri için akıllı veri merkezi zekası ve otomasyonunu zenginleştiriyoruz.” dedi

Hitachi Vantara’nın tam data odaklı portfolyosu, benzersiz değer basamakları, uzman iş ortakları ve endüstri özelinde yatay çözümlerle birleştiğinde başarıya götüren iş fırsatları ortaya çıkıyor diyen Hitachi Stratejik Kanal & İş Ortakları Bölge direktörü Peter Kwisthout, Hitachi Vanta’nın geleneksel ortak programlarının yanı sıra sunduğu partner programı FY18’deki yeniliklerden bahsetti. Kwisthout, “Hem strateji sunan hem de bunları uygulayabilen bir şirket olarak, FY18 ile daha esnek şekilde portfolyo ulaşımını mümkün hale getiriyoruz. İş ortaklarımıza mali teşvikler, partner portalı, global öğrenme, partner araçları, demolar ve sanal laboratuvarlar, global destek masası, pazarlama ve GTM (Google Task Manager) desteği ve yazılımcı topluluğu gibi birçok hizmet sunuyoruz. FY18 ile çok yönlü finansal teşvik paketi sunuyor, dönüştürücü iş ve çözümlere daha fazla önem veriyoruz.” şeklinde konuştu.

“Bu kadar çok veri olması güvenlik açığına da sebep oluyor”

Hitachi Content ürün ailesi hakkında bilgi aktaran Hitchi Vantara Veri Zekası Teknik Uzmanı Serkan Kantarcıoğlu ise farklılaşmanın artık kullanıcı verilerinin doğru şekilde kullanılmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi. “Sadece veriyi depolamak değil bunu doğru şekilde kullanıp maddi kazanç elde etmek de mümkün.” diyen Kantarcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Son iki yılda dünyanın var olan verisinin %90’ı elde edildi. Bu kadar çok veri olması güvenlik açığına da sebep oluyor. Hitachi olarak verinin önemini biliyor ve veri odaklı bir yaklaşım sunuyoruz. Ürünlerimiz 140’tan fazla ürünle entegre olarak çalışabiliyor, nerede olursa olsun ve kaynağı ne olursa olsun veriye ulaşma, veriyi depolama ve analitikle istenen veriye ulaşmayı sağlayan kapsamlı bir hizmet sunabiliyoruz ki bu boyutta hizmet sunan tek marka Hitachi.

Büyük veri ve analitik ile ilgili detayları aktaran Hitachi Vantara Data Analitiği ve IoT Çözümleri Satış Müdürü Orhan Karaman ise artık içeriklerin erişilebilirliğinin kolaylaştığını ve hızlı değişime ayak uydurmak gerektiğini söyledi. Artık herhangi bir şey hizmet olarak sunulması beklenebiliyor ve bunun için en önemli kaynak veri diyen Karaman, “Elbette verilerin nasıl kullanıldığı ve bu süreçte ne kadar hızlı olunduğu da artık fark yaratmada önemli hale geldi. Biz, yaklaşık 60 yıllık IT tecrübesi, 100 yıldan fazla da OT tecrübesi olan bir firma olarak bu noktada iş ortaklarımıza çözüm sunuyoruz. Verinin nerede olduğu, kaynağı, büyüklüğü ne olursa olsun verilere ulaşabiliyor, depolayabiliyor, şifreli ya da açık şekilde saklayabiliyor ve analitik ile tam olarak ihtiyaç duyulan bilgiye erişilmesini sağlıyor ve analiz edebiliyoruz. Günümüzde hem geleneksel hem de büyük veri yönetimini ayrı ayrı yapmak da çok önemli. Bunun için de farklı kaynaklara ve sistemlere yatırım yapmak gerekiyor. Hitachi Vantara’yı oluşturan şirketlerden biri olan Pentaho 360 derece ve aynı anda tüm verileri analiz edebilen bir çözüm sunuyoruz.” diye konuştu.